| |
|
|
Yarından sonra!..
TAVSİYE
İŞTE konusundan önce digital, bilgisayarla yaratılmış görüntüleri sergilemek için çekilmiş bir film daha.. Ama bu defa etkilendiğimi itiraf etmek isterim.. İki sebepten.. Bir defa görüntüler gerçekten çarpıcı.. Los Angeles'i yok eden dev hortum.. New York'u silen buzul çağı insanı izlerken ürpertiyor.. İkincisi.. Asıl önemlisi.. Bunların olabileceğini düşünüyorsunuz.. "Yok canım, palavra" denen türden değil. Dünya tarihinin geçmişinde var, bugününde de olabilir.. Yarından Sonra (The Day After Tomorrow) 70'li yılların modası felaket filmlerindeki duygusallığa ulaşamıyor. Kafasında sadece "görüntü" olan yönetmenin böyle bir kaygısı da yok. O Towering Inferno ile başlayan akımda, bol ünlü yıldızlı, insanların yaşamda kalma savaşları, ya da son anları duygusallığını veren sahnelere burada rastlamıyorsunuz.. Olan da geçiştiriliyor.. Ama film, insana bayağı iyi vakit geçirtiyor.. Çarpıcı ve heyecanlı.. Bu arada Truva ve Aşil ısrarıma itiraz edenler var. Efendim bunlar da zaten Türkçe değilmiş. Fransızca'dan apartmışız. O zaman aslından, Yunancası'ndan almalı imişiz.. Çok geç.. Kelimeler Türkçe'ye girmiş.. Türkçeleşmiş.. O zaman doğru, yanlış, kabul edeceksiniz.. Halkın sesi, hakkın sesi.. Londra'yı İtalyanca'dan aldık diye, "Niye ingilizce aslından değil.. Landın olmalı" diyene kalkıp gülmez miyiz bugün, adam haklı olduğu halde.. Türkçe'ye girmişse, yerleşmişse o artık türkçedir.. Hastaneye gidin. Aşil tandonunuzu tedavi ederler.. "Ben de Akhilleaus (Ya da her ne karın ağrısı ise) tandonu var" derseniz size "Haa.. Buyur.. Ne dedin" derler..
|