Namusa leke çıkarıcı yok mu?
Şu 'namus cinayeti adamcıkları' sıktı ama artık. tabii, hakimin karşısına geçtiğinde ve Namusuma laf etti, dayanamadım çektim vurdum" dediğinde okkalı bir indirim alacağını bilirsen, de üzerine şerefsizin tekiysen, cana kıymakta bir sakınca görmezsin. Al bir 'namusuma halel getirdi cinayeti' daha... Bursalı Raşit, zaten doğuştan hayata 1-0 mağlup başlar. Sağır ve dilsiz bir vatandaşımızdır. Bir gün yolda bir tanıdığına Arif) rastlar. Doğal olarak "Vaaay Arif Abi naber ya, nasıl gidiyor işler? N'oldu sizin kızın nişan işi, bir gelişme var mı?" diyecek bir dili olmadığı için, sohbeti el-kol hareketleriyle koyultmaya çalışır. Arif bunun üzerine Raşit'i çekip vurur! Çünkü Arif Raşit'in yeğeninin nişanlanıp nişanlanmadığını sorarken yaptığı kol hareketlerini yanlış anlar ve namusuna dokunuldu zanneder. Hey Yarabbim, sen aklımı koru! Ayol adam sağır ve dilsiz.. Büyük ihtimalle sağ elinin baş ve işaret parmaklarını yuvarlak, yani bir yüzük şekli oluşturacak şekle getirmiştir. Daha sonra da sol elinin yüzük parmağına sanki bir yüzüğü takıp çıkartıyormuş gibi ileri geri hareket ettirmiştir. Alıngan Arif bu hareket karşısında delirir tabii. Büyük bir ihtimalle, "Sen bana top mu demek istiyon len?", ya ne bileyim, "Sen benim yeğene uygunsuz hareketlerle bi'şiler mi ima etmeye çalışıyorsun?" falan deyip silahına sarılır. Şimdi bu adam savunmasında, içinden üç kere namus, beş kere tahrik kelimesinin geçtiği cümleler kurar ve göz açıp kapayıncaya kadar girdiği delikten kahraman olarak çıkar. Güldünya'yı 'vurmaya doyamayan' erkek kardeşleri gibi.. Bu çağdışı adalet sistemi'nin şımarttığı ve kayırdığı katillerin her gün önümüze düşen hikayeleri hakikaten sıktı artık! İSYANKAR OLDUM! Duvara Karşı'nın 'artık' ünlü oyuncusu Sibel Kekilli, porno filmlerde rol alması konusu açıldığında ısrarla aynı cümleyi kuruyor: "Bu benim o dönem ki isyanımdı". Bu genç kadının ne porno filmleri ne de özel hayatı beni ilgilendiriyor. Hele konuyu milli namus meselesi haline getirmeye kimse kalkışmasın. (Bakınız yukarıdaki yazı.) Ama bu şu 'isyan' meselesi beni rahatsız ediyor. Ergenlik döneminde aileye, düzene, diğer insanlara, okula, ota-mota başkaldırmayanımız var mı Allahaşkına! Bir ben, bir annem bilir o dönem çekilen eziyetleri. Ama hepimiz böyle değil miydik? Ergenlik dediğin illetin gereğidir 'geçici delilik'.. Ama doğrusu en isyan edesim gelen zamanda bile ne ben ne de etrafımda başka bir arkadaşım, "Bir kamera bulalım da isyanımızı oramıza buramıza nasıl yansıtıyoruz gösterelim" demedik. Yani Sibel Kekilli de, hesap sormaya kalkanlara "Canım istedi yaptım kardeşim" dese gözümde büyür doğrusu. İsyan-misyan, kıvırmasa keşke!
|