| |
|
|
Bir hafta daha kutlandı geçti
Kutlamaya geldi mi elimize kimseler su dökemez. Aslında bütün dünya da aynı durumda ya. Dünyada, herhangi bir şeyi "anmak" için tahsis edilmiş günler öylesine parsellenmiş durumda ki, gün kalmamış... Bugün muazzam bir kitlesel güç oluşturup, "kocası maç seyrederken televizyonun önünden geçen kadınları protesto günü" tipinde bir gün almaya kalkışsanız, alacak gün kalmamış durumda. Türkiye hemşirelerinin, sağlık sektörünün bu en ağır işçilerinin mesleki kutlamaları için sade 1 gün değil, koca bir hafta tahsis edilmiş ama ne fayda?.. Nitekim, 12-18 Mayıs tarihleri arasında Türk hemşireleri yine haftalarını kutladılar fakat ne duyan oldu, ne dinleyen? Bir hastaneye düştüğünüzde, hekimden önce, hekimle birlikte ve hekimden sonra daima yanıbaşınızda yer alıp, iyileşmeniz için canını dişine takan bu sağlık ordusunun neferleri, son derece ağır şartlarda çalışıyorlar. İşleri, yükleri ve sorumlulukları ağır ama kazançları düşük... Bugün Türkiye'de bir hemşire ortalama 400 dolar maaşa çalışıyor. Yani, bir hemşire, bir kilo et alabilmek için, 3 saat hasta bakmak zorunda!.. Avrupalı hemşirelerin ortalama aylıkları ise 2 bin 700 dolar civarında seyrediyor. Gecesiyle gündüzüyle, ülkenin en ücra köşelerinde bile her türlü fedakarlığı göstererek çalışan hemşirelerimizin, çalışma koşulları 1954 yılında çıkartılmış bir yasaya göre düzenleniyor. İdeolojik veya politik kavgalar konusunda pek duyarlı olan "Ankara eşrafı", sessiz sedasız işlerini yapan bu sağlık personeli için, bir şeyler yapmayı ne zamana erteledi kimbilir?
|