Şebekenin Türkiye şubeleri hatırınızda mı?
Aktaracaklarımı okurken, lütfen Türkiye'yi de, burada da hangi gazetelerin, hangi kaynaklara dayanarak, hangi haberlerle çıktığını, kimlerin neler yazdıklarını da hatırlamaya çalışın. Kusuruma bakmayın; hafızam var ama yerim dar. Lütfen biraz gayret! Biraz gayretle, bu dünyanın, en ciddi görünen mecralar tarafından nasıl iğrenç hale getirilebildiğini ve binlerce insanın hayatıyla ne kadar kolay oynanabildiğini de düşünün lütfen.
*** ABD'nin "en saygın" gazetelerinden New York Times "yalancı muhabir" fırtınası atlatmıştı. Adam gitti, gazete yönetmeni gitti. Lakin o "yalanlar" ne savaş çıkarmış, ne binlerce insanın ölümüne neden olmuştu. Bu kez başka. Gazete, şimdi mahcup edayla yeni bir fırtınayı önlemeye çalışıyor. Irak'a saldırı ve işgalin "yalancı kaynaklar ve yalan haberler"le nasıl meşrulaştırıldığına dair. Gazete bir not yayınlayıp "Sürgündeki Iraklı kaynaklardan Irak'ın kitle imha silahları üstüne gelen yalan haberler ile yönetimin Irak işgalini haklı çıkarmak yönündeki iddiaları yeterince tahkik edilmedi" deyiverdi. Oysa, bu "yalan haberler" ile "tahkik edilmeyen iddialar" o gün "gerçekler" diye sunuluyor, ABD halkı savaşa ve işgale ikna ediliyor; yetmiyor, bu "adilik" bizim oradaki ve buradaki "çevirmen" ya da "propagandacı" gazetecilerle buraya da pazarlanıyordu.
*** New York Times, utanarak da olsa, o döneme ait tüm tartışmalı haberlere web sitesinde yer verdi. Çoğunda, "çok parlak" bir gazeteci sayılan Judith Miller'ın imzası, dahli vardı. Miller'ın temel kaynağı ise, ABD yönetiminin de "sağlam kaynak ve ideal lider" sayıp yıllarca milyonlarca dolarla beslediği Ahmed Çelebi idi. Şimdi Irak'ta basılan ve bir anda tasfiyeye uğrayan karışık adam. Aynı, bizim bazı gazetecilerin de "Washington kaynakları"ndan olduğu gibi. Miller, zaten daha önce, Laurie Mylroie adında, yine bizimkilere de pek sık "kaynak" olan bir hanımla birlikte "Saddam Hüseyin ve Körfez Krizi" başlıklı bir kitap yazmış, kendini bu işe adamıştı! Her üçünü "bu işin uzmanı" diye pazarlama işini de, bir başka karışık hanımın, Eleana Benador'un halkla ilişkiler firması yapıyordu. Aynı, bu kirli savaşın ve işgalin mimarı olan Perle gibi isimlerin işlerini de gördüğü gibi. Bu firma, "bizden" birilerini de, konuşmacı, uzman olarak oralarda pazarlamıştı. Daha önce epey anmıştım. "Şebeke", bizim sivil-asker yetkililerin, bir sürü meslektaşın pek önemsediği ve pek önemsendiği, "American Entreprise Institute, Washington Enstitüsü, Ortadoğu Forumu" gibi kuruluşlarla pekişiyor... Propaganda örümceği oradan buraya her yeri sarıyordu. Bir başka önemli gazete, Washington Post da, şimdi bu açıdan didikleniyor; "en ciddi, en doğru" denilen medyanın yalanlarla işgal organizasyonundaki büyük rolü kabak gibi çıkıyor. O sırada bu yalanlara karşı başka şeyler söylemeye çalışanlar vardı ve "hain" sayılıyordu adeta.
*** Bu hikayeyi alın, aynen "Türkiye'ye çevirin". Rezillik bire bir buraya aktarılmış, bizim ciddi, büyük, güvenilir bir kısım medyamız tarafından bu ülkeye kakalanmıştır. Aradaki fark; neden sonra orada bir "utanç"ın doğması, burada ise pişkinlerin yine sütunlardan, künyelerden sırıtıp durması, hafızasızlık hamağında keyif çatmasıdır.. New York Times gibi bir gazete kendi kaynaklarını sorgularken, bizim medyanın her cinsten "Washington kaynakları"nın da sorgulanması şarttır, ama... Önce hafıza, sonra ar duygusu da şarttır!
|