Yerli Çelebi'ler yine sahnede
"Çelebi", görgülü, terbiyeli, olgun, saygın, sözü dinlenir, sohbetinden hoşlanılır kişi diye bilinir. Bektaşi, Mevlevi pirlerine de verilen bir namdır; yer yer Hıristiyan tacirlere de çelebi denmiştir. Evliya Çelebi'yi biliriz, kimileri için "çelebilikleri"nden söz ederiz. Şu günlerde ise, tüm dünyada, "Çelebi" adı "işbirlikçilik"le özdeşleşti neredeyse. Irak'ın işgali için ABD yönetiminin ve medyasının en kıymetli tanığı olduktan sonra şimdi yalanların gölgesinde yıldızı söndürülen Ahmed Çelebi'den ötürü. Bu "Çelebi", Türkiye'ye sokuşturulan yalanların da sevgili kaynaklarındandı. "Çelebilik şebekesi" içinde, Türkiye'nin de, "işbirlikçi" denmese bile, "yaltakçı, yardakçı" çelebileri vaziyet almıştı. Bunlar, işgalin yalancı, kirli ve kanlı yüzü sırıttıkça hafiften bukalemunlaşmışlar, biraz renk atmışlardı. Şimdi dirilmeleri için yepyeni bir fırsat doğdu.
___ Fırsat, ABD'nin "Büyük Ortadoğu Projesi"nde "Türkiye'ye önemli bir ortaklık rolü vermeyi düşünmesi". Bunların bir bölümü, kağıt üstünde cilalı, ABD'de bir zihniyet açısından bin bir hesaplı "girişim"i daha adını duyunca alkışlamışlar... Orada Türkiye'nin hangi konumda görüldüğüne bile bakmamışlardı. Oysa burada ve bazı başka sütunlarda, Türkiye'nin bu "proje"de "demokrasi sınavına tabi herhangi bir Ortadoğu ülkesi" olarak yer aldığına dikkat çekiliyordu. Onlar "çelebi" idi ya, ne önemi vardı! Şimdi yine alkışlıyorlar, çelebi çelebi. Çünkü, "Türkiye hedef ülke değil, ortak ülke" yapılmış artık. Sanki o zaman bu ayrımın farkındaydı- "Ortak ülke" rütbesine terfi ettiği için de, zengin ülkeler zirvesi "G-8"e çağrılmış. Bu muhteşem işte! Böylece, "Büyük Ortadoğu'nun şekillendirilmesi"nde önemli bir rol olacakmış. Bu mükemmel işte! Ayrıca, tepkilerden ötürü, "Büyük Ortadoğu" adı da değiştirilmiş, "Genişletilmiş Ortadoğu" yapılmış. Bu harika işte!
___ "Yahu kim genişletmiş, ABD böyle bir genişletme hakkını kendinde nasıl görürmüş" diye en ufak bir kuşkuları yok; o yüzden onlar "çelebi" zaten. Kiminin "Greater (daha büyük)" Ortadoğu dediğine, başkalarının zaten uzun zamandır "Broader (daha geniş)" Ortadoğu dediklerinin de önemi yok. Lakin, Vatan'ın ilk sayfasında "entelektüellerin", iç sayfasında ise biraz daha aşağılayarak "entellerin karşı çıktığı proje" demesi gibi, çelebiler öyle mutlu ki, Türkiye'ye biçilecek rolün de ayrımına varamıyorlar. Halkların vicdani, insani, dini, milli direnişlerinin, tepkilerinin de bir önemi yok, çünkü Filistin'de ezilenler, Irak'ta işkenceden geçirilenler ve bunların ruhlarında yara açtığı insanlar hep "entel"! Onlar ise, birer "Çelebi."
___ Bir sürü iyi niyetli hedefler ve kavramlarla örülmüş bu "proje"nin özü şuraya dayanıyor. Buna karşı çıkan ülkeler ne olacak? Onun nihai cevabı da şu: Oralarda da "Ahmet Çelebi"ler bulunacak; onlar kimyasal, biyolojik, nükleer silahlar üstüne "bilgiler" verecek ve bu "büyük tehlikeler" yüzünden askeri müdahale gerekecek. Sorun şu ki, Ortadoğu'yu istediğiniz kadar büyütün, genişletin; ABD ordusu büyümüyor. Savaş kazanıyor ama işgal yürütecek, ülkelere hakim olacak kadar kara kuvveti de, çok sayıda savaşı sürdürecek kadar parası da yok. O yüzden G-8'in, sonra AB ve NATO katılımcılarından, kiminin parası, kiminin askeri şart. "Çelebi", peki bizim neyimiz var! Sevsinler sizin "entellerin karşı çıktığı proje" diyen çelebiliğinizi!
|