|
|
Ali Otyam'a selamla...
Ne kadar şanslı bir adam şu Ali Otyam... Öyle ya,. Bir müzik, film, yazı ve resim galerisi içine doğacaksın... Babası usta müzisyen Nedim Otyam, ona daha üç yaşındayken "ninni yerine" piyano ezgileriyle uykuya yatıracak.. 10 yaşına geldiğinde eline gitar alacak, 12'sınde de piyano. İlk mezuniyetiniyse amcası Fikret Otyam'ın, "özel bir resmi" ile kutlayacak.. Yine, Nazım Hikmet'in senaryosunu yazdığı Nedim Bey'in yönettiği filmlerle sinemayı tanıyacak... Zaman gelecek, amcabey Fikret, Anadolu'dan haberler getirecek ona, memleketinden insan manzaralarıyla dolu fotoğraflar koyacak masasına, ortaokul ya da liseye devam ederken özenle ve kalple yazılmış "Fikret Otyam imzalı" yazılarla hayatı tanıyacak... Tüm bu ışığın ve aydınlığın rüzgârıyla müziğin bilimini yapacak.. Ve gün gelecek "kendisi için, dostları için, kalıcı olmak için" yaptığı onlarca bestenin yanı sıra, televizyon dizilerinin en maharetli ve rekortmen müzikçisi olarak kayda geçecek.. Melekler Adası'ndan, Marziye'ye, Kınalı Kar'dan Yılan Hikâyesi'ne ve Serseri'ye kadar pek çok dizinin "çok sevilen" müziklerini imza atacaksın... Ve iki hafta önce de 11'inci parmağı ve parmağıyla bestelediği "Çanakkale Marşı"nı hayata bırakacaksın.. Ve bu satırların yazarı, bir başına kaldığı sessiz bir gecede o besteye kulak verecek, muhteşem bulup selamını gönderecek.. Eline sağlık Ali!
|