Terminal hikayesi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılması beklenen Atatürk Havalimanı'ndaki Dış Hatlar Terminali ek tesisinin hafta sonu yapılan resmi açılış törenine sadece Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım iştirak etmiş. TAV'ın İran'daki töreninde konuşturulmayan Bakan, İstanbul'da organizasyon sıkıntısı olmadan kürsüye çıkma şansını bulmuş. Yıldırım, sürekli ulaşımla yatıp-kalktığından en küçük hadiseden haberdar olma, sıkıntılara çözüm üretme telaşında. Dolayısıyla Bakan Yıldırım'ı ulaşımla ilgili küçük-büyük demeden her hadisede karşınızda bulabilirsiniz. Tepe-Akfen-Vie (TAV) Konsorsiyumu tarafından yapımı gerçekleştirilerek 9 Ocak 2000'de hizmete sokulan Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nin kapasitesini artıracağı amacıyla yapılan ek tesis, Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin (DHMİ) kriteri belli olmayan hesaplamalarına göre terminal kapasitesini yüzde 30 artırarak, 14 milyon yolcu/yıldan, 20 milyon yolcu/yıla çıkaracakmış. Bu haliyle ek tesis, terminalin sorunlarına çare olmayacak. Yaz gelince tam bir rezillik yaşanacak. Tek başına terminalde yapılan yüzde 30'luk kapasitesi artışı nedeniyle de ayıplar kabak gibi ortaya çıkacak. Daha önce de aynı soruları sorduğumda, ilgililer cevap veremediği için rahatlıkla yazıyorum; Ek tesisle TAV Konsorsiyumu, Dış Hatlar Terminali'ni 13 ay 15 gün fazladan işletme hakkına sahip oldu. Ama buna paralel olarak yani kapasitenin artışını değerlendirme adına DHMİ başka bir şey yapmadı. Şu an TAV ek tesisle yakaladığı zaman dilimini kullanıyor. Normalde şu günlerde TAV'ın terminali terke hazırlanıyor olması icap ederdi. Ek tesis bu süreyi 2 Temmuz 2005'e kadar uzattı. Ancak, TAV ve DHMİ'den önemli kaynaklar bir yıl sonra terminal eğer DHMİ'ye ya da başka bir özel sektöre geçerse ciddi sıkıntılar yaşanacağını ifade ediyorlar. Sözleşme detaylarından teyit ettiğim senaryoya göre eğer TAV, bir yıl sonra Dış Hatlar Terminali başka bir özel şirkete ya da DHMİ'ye terk ederse, İstanbul'un hava trafiğinde sıkıntı yaşanacağı yolunda. Şu anki mevcut duruma göre TAV'ın süre bitiminde terminalini DHMİ'ye teslimi icap ediyor. Yeniden özel sektörün işletmeciliğinde olacak şekilde düzenleme yapılması lazım ki, devletin ve memurun eline sektör yeniden düşmesin. Terminal yıllık işletim kira bedeli üzerinden en fazla rakamı veren şirkete teslim edilebilir.. Bu TAV da olabilir. Ayrıca TAV yetkilileri geçen zaman içinde hem terminal işletmeciliğini hem de işletmecilikle ilgili Duty Free gibi deyimlerin nasıl söylendiğini öğrendi. Hal böyle olunca bir yıl sonra DHMİ'nin TAV'a kalk git demesi, yerine de kendisinin oturması doğru olmaz. Doğrusu özel sektörün işletmeciliğine açık olacak yeni bir kanuni düzenlemenin şimdiden yapılması. Bu çerçevede TAVDHMİ sözleşmesinin de gözden geçirilmesi faydalı olacaktır. Özellikle iletişim teknolojisiyle ilgili detaylar tam olarak DHMİ'yi saf dışına itiyor. TAV ayrıldığında Dış Hatlar Terminali'nin işletmeciliğini ister DHMİ ister özel sektör alsın çuvallayabilir. Devletin kurumu adına bürokratların, TAV'ın tarafında ise DHMİ'yi de iyi bilenlerin sözleşmeyi tamamen özel şirketin menfaatine olacak şekilde hazırladığı ortada. İlgili ve bilgililerin dikkatine.
|