Asker hükümet kapışması
Avrupa'dan Türkiye nasıl görünüyorsa, bizim aydınların gözünde de İran aynı konsepte oturan bir ülke konumunda. Onlarda da zinde güçler var, tıpkı bizde olduğu gibi. İstediği an bir bahaneyle, hükümete, güzel gelişmelere vatan-millet bahanesiyle müdahale edebiliyorlar. İmam Humeyni Uluslararası Havalimanı'nın işletmesini üstlenen Tepe-Afken-Vie (TAV) Konsorsiyumu'na, İran Silahlı Kuvvetleri'nin müdahale edip el çektirmesi bunun güzel örneği. Dolayısıyla 'Asker hükümet kapışması' derken bir çok kişinin bu başlık altında Türkiye'deki gelişmelere dair bir şeyler bulacağına inanması dahi Türkiye'de demokrasi anlayışının hangi düzeyde olduğunu ortaya koymaktadır. Demokratlık mevzuunda ülkemizin henüz akıl baliğ olmadığını söylemek mümkün. Ancak, aklımızın yetmediği yer sadece demokrasi değil. Uluslararası arena da da henüz ticaret yapma becerisine ulaşamadığımız ortada. Kimin ne yaptığı belli olmayan, yasamanın, yürütmenin ve zinde güçlerin birbirine karıştığı bir ortamda bu kadarına da şükretsek mi acaba? Yine de şükür, geleceğe hoş bakmak açısından iyidir. Medyanın ve hükümetin yurtdışında iş yaparken mağdur olan bir şirkete (TAV) sahip çıkması bu yönde atılmış önemli bir adım olarak görülmeli. Özellikle hükümetin, dünyaya açılma konusunda yerleşik hale gelecek bir devlet politikası geliştirmesi şart. İran içinse çifte dikkat ve çifte tedbir kesinlikle gerekli. İran'ın zor bir ülke olduğunu defalarca bu sütunda yazıp, hatta TAV'ın sıkıntı yaşayabileceğine dikkat çekip, önceden neden uyardığımız şimdi daha iyi anlaşılır olsa bile, bin nasihat bir musibetten evladır. Fakat, İran'daki ordu ile hükümetin kapışmasını, kendi ülkemizde ciddi bir şekilde ele alıp incelerken, Avrupalılar'ın aynı çerçevede bize sataşmasından neden rahatsız oluyoruz? Ne de olsa İran'a komşu değil miyiz? Türkiye'de hükümetin çıkarmak istediği sadece YÖK Yasası'na değil bir çoğuna, bir çok kişi karşı. Futbol Federasyonu kendiyle ilgili konuya, Meclis'te alt komisyona sevk edilen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yasa Tasarısı'na da odalar ve borsalar itiraz ediyor. YÖK, TOBB, ve diğerleri mevcut sistemle yürüyen her tarafa hükmeden, kamu sırtından sağlanan padişahlık sistemlerinin sarsılmasını istemiyor. TOBB Yasa Tasarısı'na karşı çıkanlar Birlik Başkanı'nın seçilme şeklinin değişmesine, yorgan elden gidecek diye bakıyorlar. Oda çatısı altında gezi faaliyetleri, seçimlere odaklı yapılıyor, ses yok. Ticari faaliyetler, yönetimin arka bahçesi olarak dizayn ediliyor, tıs yok. Memleketi adam etmek için odaların çatısı altında üniversite kurma tezgahları kuruluyor. Gören yok. Statükonun devamından yana olanlar, dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de benzer tepkiyi veriyorlar. Kimse elindeki mamanın gitmesini istemiyor. İşin özeti bu.
|