|
|
İsrail'le yeni kriz belirtileri
İsrail'in Refah kentinde yürüttüğü kanlı olaylara Türkiye'nin gösterdiği sert tepki, Tel Aviv-Ankara arasında yeni gerginliklere zemin hazırlayacak gibi görünüyor. Ancak, İsrail-Türkiye arasında başlatılan ekonomiye dayalı başta savunma odaklı projeler olmak üzere GAP'taki çalışma planları, Türk hava sahasının eğitim amaçlı kullanılması gibi konuların sekteye uğraması halinde Yahudi stratejistlerin yeni politika üretmede ve iki ülke arasındaki tepkileşmenin şeklini tayinde zorlandıkları gözleniyor. Türkiye'nin Orta Doğu'ya ve sorunlu ülkelere yönelik bir devlet politikası olmaması ise bizim büyük handikapımız. İsrail-Türkiye arasında çıkan son problem ise çok daha gizemli ve farklı. İsrail Hava Yolları El-Al, dünyanın bir çok yerinde uçağa aldığı yolcu ve uçaklarının güvenliğini İsrail vatandaşı elamanlarına yaptırır. Hatta bir dönem Atatürk Havalimanı'ndaki İsrail vatandaşı güvenlik görevlileri tüm güvenlik kontrol noktalarını geçerek uça- ğın kapısına kadar silahlarıyla gidebiliyorlardı. Türk polisine dahi tanınmayan böyle bir hak, iki ülke arasındaki anlaşmalarla İsrail vatandaşı güvenlik görevlerine verilmişti. Fakat, kısa süre önce Türkiye'de görev yapma süreleri dolan El- Al Havayolları'nın güvenlik görevlilerinin çalışma süresini Türkiye'nin yetkili mercileri uzatmadı. İsrail'den ilgili makamların tepkisi ise 'İsrail vatandaşı güvenlik görevlilerine çalışma izni verilmezse, El-Al Hava Yolları Türkiye uçuşlarını bu sebeple durdurmak zorunda kalacak, aynı şekilde Türk tescilli uçakların da İsrail'e uçuşlarına sıcak bakmayacaktır' mealinde olmuş. İsrail-Türkiye ilişkileri gerginliğe doğru gidiyor. Şimdiye kadarki gidişatta menfaat ilişkileri bizim politikacı ve askerlerin Türkiye'yi ucuza pazarlamaları sebebiyle hep İsrail'in lehine oldu. Filistin sebebiyle çıkan tartışmada da yine Türkiye olarak yara mı alırız, zararlı mı çıkarız, yürütülen politikalar ortaya koyacak. Ancak, yıllardır çözülemeyen Orta Doğu sorununa İsrail ve Türkiye'nin uzun yıllara dayanan dostluğu sebebiyle Türkiye'ye emanet edilecek kapsamlı bir arabuluculuk görevi çare olabilir. İsrail-Filistin meselesi herhangi bir Arap ülkesi kanalıyla nihayetlendirilecek durumda olmadığına göre, Türkiye'nin konuya daha geniş perspektiften bakması çözüm getirebilir.
|