Olay trafiği yoğun altı hafta piyasaların başını döndürecek
Bir düzine dış politik gelişme, dış kaynak arayışı, IMF ile yeni bir anlaşma isteği, mali piyasaların tansiyonunun yükselmiş olması, petrol fiyatlarındaki tırmanıştan cari açık büyümesine ve enflasyon artışına kadar 17 ayrı gelişme önümüzdeki altı haftanın kaderini belirleyecek. Bu dönemde her iki iş gününe bir önemli olay düşüyor. Bitişikteki grafikten de izlenebileceği gibi, 28 Mayıs'ta başlayacak yoğun haber trafiği, temmuz ortasına dek sürecek. İşte bu haber trafiğinin ana başlıklar itibariyle dökümü ve olası etkileri: Tüpraş'ın satışı- İhalesi yapılan Türpaş'ın 1.3 milyar dolara satışının gerçekleşmesi 28 Mayıs'ta. Herhangi bir gecikme moralleri bozabilir. YÖK Yasası-Son onay tarihi 29 Mayıs. Yasanın vetosu bekleniyor. Buna karşılık Meclis'te yeniden gündeme alınması beklenmiyor. Bu durumda gerginlik ve mali piyasalara yansıyan olumsuzluk azalacak. OPEC Toplantısı- Petrol fiyatlarının 41.8 dolarla 1991 Körfez Savaşı'nın da üstüne çıkması üzerine bütün dikkatler 3 Haziran'da yapılacak OPEC toplantısına çevrildi. Bu toplantıda günlük üretim miktarının 2 milyon varilden fazla artırılması gündemde. Bunun gerçekleşmesi petrol fiyatlarını gevşetebilir. ABD-NATO-Irak etkisi- İlk büyük etki, 8 Haziran'daki G-8 ülkelerinin 30. Zirvesi'nde görülecek. ABD Başkanı burada Büyük Ortadoğu Projesini açıklayacak. 27 Haziran'da NATO Zirvesi'nde Türkiye'nin Ortadoğu bölgesindeki rolü ve NATO şemsiyesi altında Irak'ta nasıl bir destek vereceği şekillenecek. Bu destek karşılığında elde edilecek kazanımlar mali piyasalar için önem taşıyor. 8.5 milyar dolarlık ABD kredisinin kullandırılması da, vereceği desteğe bağlı olabilir. AB etkisi- 13 Haziran'da Avrupa Parlamentosu seçimleri var. Burada Türkiye karşıtlarının güç kazanıp kazanamayacağı önemli. Daha da önemlisi, seçim sonrasında Fransa'nın tutumunda değişme olup olmayacağı. 17-18 Haziran'da ise AB Zirvesi'nden Türkiye'yi cesaretlendirici açıklamaların çıkması bir moral kaynağı olabilir. Döviz ve bilanço etkisi- 16 Haziran 1.2 milyar dolarlık dövize endeksli kağıtların itfa tarihi. Bankaların bu itfadan sonra ne kadar dövize yönelecekleri, ya da açık pozisyon taşıyacakları kur üzerinde etkili olabilir. Nisan ayı cari açık rakamları da 21-25 Haziran arasında açıklanabilir. Cari açıkta son yüksek ay diye bekleniyor. Kurun ay sonuna doğru iyice yatışması, faizlerin de düşmesi gerekiyor. Yoksa 30 Haziran bilançolarında bankaların karlarında büyük kayıplar olabilir. 30 Haziran yaklaştıkça faiz ve döviz kuru üzerinde bilanço etkisi ortaya çıkabilir. Ancak hem faiz hem de kurlar üzerinde 29-30 Haziran'da yapılacak FED Toplantısı'nda faiz artırım kararının çıkıp çıkmayacağı da etkili olacak. Faiz artırımının gerçekleşmesiyle piyasalarda rahatlama olabilir. Irak etkisi- 30 Haziran'da ABD Irak'ın yönetimini geçici hükümete devredecek. Bu tarih Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin kurulma çalışmalarına hız verebilir. Bu durum, Türkiye'nin ve piyasaların stresini artırabilir. Mevduat garantisi- 4 Temmuz sınırsız mevduat garantisinin son günü. Ondan sonraki garanti 50 milyarla sınırlı. Bunun, büyük mevduatı, büyük özel ve kamu bankalarına yöneltmesi halinde, yeni mevduat yarışına ve faiz artışına yol açması mümkün. Bankaların 30 Haziran itibariyle açıklayacakları bilançoların iyi çıkmasının önemi de burada. Sendikasyon ödemeleri- Bankalar temmuzda yılın en yoğun sendikasyon ödemelerini yapacak. 1.9 milyar dolarlık sendikasyon geri ödemesi için yeniden borçlanmak mümkün olursa, bunun yurtiçine yansıması söz konusu olmayacak. Sendikasyonlar içeriden karşılandığı ölçüde kurun ve faizin üzerine baskı gelebilecek. IMF ile anlaşma- Böyle bir gelişmenin piyasaları elbette olumlu etkilemesi beklenir. Bunun bağlanması da ilgili bakanın açıklamasına göre temmuz ortasını bulacak. Ancak her iki iş gününe bir büyük olayın düşmesi, altı haftalık dönemi oldukça kritikleştiriyor. Piyasalar zaten diken üstündeyken bir de bu olayların etkilerine maruz kalması, stresini ve dalgalanmasını artırabilecek. Ancak bu olayların bir bölümü olumsuz, bir bölümü de mutlaka olumlu sonuçlanacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TOBB Genel Kurulu'nda işadamlarına konuşurken "Uçak türbülansa girdi diye korkmayın, kaptan işi biliyor" dedi. Gerçekten bu türbülanstan kurtuluş kaptanın ustalığına bağlı. Aynen katılıyorum. Sonuç- "Yavaşça acele et" Latin Atasözü
|