| |
Meclis kararı nihai midir?
İmam-hatipliler istedikleri üniversiteye girsin mi girmesin mi diye başlayan tartışma öyle bir noktaya geldi ki, demokrasi adı verilen rejimi bir anda masaya yatırdık.. Sorgulamaya başladık.. Tartışmanın boyutunu değiştirdik.. Başbakan diyor ki: 'Toplumsal mutabakat, salt olarak kurumlararası, kuruluşlararası mutabakat değildir. Toplumsal mutabakat, vekaleti veren milletin mutabakatıdır.' Bu sözlerin anlamı şu.. Erdoğan, '3 Kasım seçimlerinden önce söz verdim. Seçmen bu nedenle beni iktidar yaptı. Vaadimi yerine getireceğim' diyor.. Yani bazı kurum ve kuruluşlar karşı çıksa da bu yasayı Meclis'ten geçirecek.. Peki bu konuda milletin mutabakatı olduğu iddiasının dayanağı ne? 3 Kasım'da aldığı yüzde 35, 28 Mart'ta aldığı yüzde 42'lik oy oranı.. Bu yol hükümetin tercihi olabilir.. Ama doğru olan, yasal düzenlemeleri sadece sandıkla gelen Meclis çoğunluğuna dayanarak değil, sivil toplum kuruluşları dahil geniş bir toplumsal mutabakatı sağlayarak yapmaktır.. Bu yol denendi veya denenmedi.. Bu ayrı bir tartışma konusu.. Tartışma yaratan, çoğunlukçu, çoğulcu tartışmalarına yol açan, Başbakan'ın sistemi farklı değerlendiren sözleri.. Erdoğan diyor ki: 'TBMM'nin vereceği karar, bu noktada nihai uyulması gereken kararsa ve egemenlik hakkının kullanıldığı çatı burasıysa, o zaman herkes buna saygı duymak zorundadır.' Bir kere TBMM egemenlik hakkını tek başına kullanan organ değildir.. Eğer Erdoğan'ın dediği gibi olsaydı Anayasa Mahkemesi olur muydu? Başbakan'ın, 'TBMM'nin vereceği karar uyulması gereken nihai kararsa' sözünden şunu anlıyorum.. Herhangi bir parti, Meclis'te büyük bir çoğunluğu elde ederse, o parti üzerinde milletin mutabakatı sağlanmıştır.. O partiye dayalı Meclis çoğunluğunun vereceği kararlar nihai kararlardır.. Buna herkes uymak zorundadır.. Hayır, değildir.. Demokratik bir rejimde iktidar partisi 'Ben yaptım, oldu' anlayışıyla ülkeyi yönetemez.. Muhalefet partileri, yargı organları, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, sendikalar, meslek odaları, hatta ve hatta âkil adamlar da çoğulculuğun gereği olarak devrededir.. Hazırlanan yasa taslaklarına karşı çıkmak.. Toplumu bilgilendirmek, yönlendirmek, harekete geçirmek bu kuruluşların görevidir.. Kendilerini doğrudan ilgilendiren bir yasada üniversitelerin sessiz kalmasını isteyebilir miyiz? Başbakan kızıyor ama üniversiteler, öğretim üyeleri, medya sessiz kalırsa, kalmaya zorlanırsa o rejimin adı demokrasi olur mu? Bütün karşı çıkışlara rağmen iktidar partisi, istediği yasayı Meclis'ten geçirme hakkına sahiptir.. Bu hakka saygı duymak gerekir.. Ama o yasa nihai değildir.. O yasanın, Anayasa'nın temel ilkelerine, hukuka, sosyal devlet anlayışına uyup uymadığını denetleyen organlar da vardır.. İktidarın da Meclis çoğunluğunun da onlara saygı duyması gerekir..
|