SABAH - Türk müziği söyleyen yok

Şu an 16 Mayıs 2004 - Pazar tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	» Cumartesi

	Aktüel Pazar

	Bilgi ve Yaşam

	Otomobil

	Sinema

	Çizerler

	Kampüs

Google Arama

	Türk müziği söyleyen yok
	Göbek Atmayacak

Türk müziği söyleyen yok

10 yıldır TRT'nin kadrolu sanatçısı olan Melda Kuyucu, Türk sanat müziği bestelerinden oluşan "Sensiz Olmaz"ı tamamladı
İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Ses Eğitim Bölümü'nden birincilikle mezun olan Melda Kuyucu, bir yandan yüksek lisans ile eğitimini taçlandırırken bir yandan da TRT Türk Müziği Korosu'nda çalışmış. Geçtiğimiz günlerde ilk albümü "Sensiz Olmaz"la müzikseverlerin karşısına çıkan kuyucu, popüler değil kalıcı olmak istiyor.

* Ses eğitimi almak için konservatuvara başladığınızda hayaliniz neydi?
Çok sevdiğim Türk müziğini iyi bir şekilde öğrenmek. Tabii geniş kitlelere hitap etmek bu işin en büyük hayal noktası ama buna giden yolun eğitimden geçtiğinin farkındaydım. İki üç şarkı öğrenip de böyle bir albüm yapamazdım. İnsan eğitimini aldığı işi yeteneği ile birleştirdiği zaman çok daha iyi sonuçlar alıyor. Bu işi eğitim almadan yapmak, okuma yazma bilmeyen bir insanın roman yazması gibi bir şey.

* TRT ile yollarınız nasıl kesişti?
1992 yılında hocalarımın yönlendirmesiyle oldu. Bana radyonun sınav açtığını, artık bu işte ilerleyebileceğimi ve şansımı bir denememi istediler. Daha ikinci sınıftayken sınava girdim. Çok zorlu bir sınavdı ama sınavı geçmeyi başardım. Yaklaşık 10 yıldır da TRT'de çalışıyorum.

* Peki TRT sanatçısı olarak sokakta tanınıyor musunuz?
İnanılmaz, çok hoş tepkiler alıyorum. "Siz TRT sanatçısı değil misiniz?" diye sokakta karşılaştığım 10 kişiden biri mutlaka soruyor. Gittiğimiz konserlerde bizi ismimizle tanıyorlar. Belki TRT'nin az izlendiğine dair bir izlenim var ama Türk müziği dinleyicisi ve izleyicisi hala var. Mesela programlardaki giyim tarzımızdan saç şeklimize kadar çok iyi takip ediliyoruz. O yüzden bu izleyici kitlesini çok da yabana atmamak gerekiyor.

* Belki de çok genç olduğunuz için pop müzik size sanki daha çok uyarmış gibi görünüyor...
Pop müzik herkesin tercihi. Ben Türk müziği eğitimi aldım. Bu işi iyi yaptığımı biliyorum. O yüzden iyi yaptığım işin üstünde devam etmek, akımlara modalara uymayı hiç düşünmedim. Bu ilk etapta bir şey getirmeyebilir ama amacım kalıcı olmak olduğu için bekleyebilirim. Çünkü Türk müziği bizim olduğumuz için hiçbir zaman yok olmayacak.

* Bu albümle müzik piyasasına girdiniz. Peki piyasayı nasıl görüyorsunuz?
Biraz önce sözünü ettiğim şey buydu aslında eskileri saymazsak şu anda Türk müziği icra eden kimse yok. İcra etmek dediğim şey bir şeyleri bilmek ve bir şekilde bunu müziğinize yansıtmaktır. Yoksa birkaç şarkı öğrenip söyleyerek albüm yapmak denizin kıyısında kumdan kale yapmak gibi bir şey. Ama asla o denizin içine girip yüzülmez.

* Ama birçok ismin albümleri iyi satıyor ve çok ünlüler...
Görüntüsüyle, saçıyla başıyla ilgi görüyorlar. Bu da bir modadır. Kalıcı olacaklarını sanmıyorum. Bugün piyasadaki birçok isim şu anda ilgi görebilir ama 10 yıl sonrasında ne olacağınız önemli. Ama bence onlar da olmalı. Çünkü halka her şey sunulmalı. Zaten şu şarkı söylesin şu söylemesin diye karar veren bir kurul da yok. Herkes yapmalı. Zaman onları elekten geçirecektir.

* Albüm çalışması için teklif nasıl geldi?
TRT'de Akşam Sefası diye çok ilgi çeken bir program var. İnsanların sevdikleri şarkıları söylediğimiz bu program o kadar ilgi çekti ki pek çok albüm teklifi aldım. Bu tekliflerden sonra Universal'le çalışmaya karar verdik. Ali İhsan Kısaç ve Turhan Yükseler gibi isimlerle çalışma imkanı bulduğum albümüm çok güzel oldu. İddialıyım. Bu albümde Türk sanat müziği albümünden daha çok Türkiye'nin müziğini yaptığımı düşünüyorum.

* Neden yepyeni şarkılarla çıkmadınız?
Aslında albümün büyük bir çoğunluğu yeni şarkılardan oluşuyor. Ama şu anda beste piyasasında çok kısır bir döngü var. Çok iyi şarkı yapılamadığı için bu herkesin karşılaştığı bir problem. Dönemin de belki bunda hatası vardır. Çünkü artık hiçbir şey saflıkla yaşanmıyor. Her şeyin değişime uğradığı gibi duygularda değişime uğruyor. Mısır patlağı gibi şarkılar oluyor ama klasikleşmiyor.

Dilek SANCILI