|
|
Yoksa ben kadın mıyım?
Yakında cinsiyetimden şüphe etmeye başlayacağım... Önceleri, herhalde bir iki yazı yazdım diye, kadın bağı -çağdaş adı ile 'petçiler'- keşfettiler beni. Beni e-posta listelerine almış olmalılar. Sadece yaptıkları iletişim çalışmalarını göndermiyorlar. Bir 'doğrudan postalama' bombardımanı gidiyor ki sormayın. Bir de eve şöyle bir kullanıp izlenimlerimi yazayım diye bir iki pet yollasalar, tam olacak hani... 8 Mart gelince iş iyice çivisinden çıktı. Dünya Kadınlar Günü'mü kutlayan kurum ve markaların haddi hesabı yok. İyi mi... Hani kadın hakları, falan diye ahkam kesen biri olsam, neyse. Hiç o taraklarda bezim olmaz. Kadınları severim, sayarım. Hepsi o... İşin özü aslında basit: Özensizlik. Bul bir yerden bir veri tabanı. Cinsiyetine ve özelliklerine bakma. Yolla doğrudan postanı gitsin... Bunun getirdiği zarar, yarardan çok daha fazla aslında... Bu gibi durumda en doğru yol, eğer veri tabanını çok ayrıntılı bir biçimde yorumlayıp kelimenin tam anlamıyla 'Nabza göre şerbet' veremiyorsan, mesajını reklamla vermeyi tercih edeceksin. Örneğin Birleşik Markalar Derneği'nin Dünya Kadınlar Günü'nde verdikleri reklam gibi. Eğer kadınları sadece 8 Mart'ta anmakla yetinmeyeceklerse iyi bir iş yaptılar. Hiç olmazsa ilgilisi okur. Benim gibi ilgisizi de şöyle bir bakıp geçer. Hiç olmazsa sinir sistemi zarar görmez. Dip Not: Ankara Çankaya ilçesi DYP Belediye Başkanı adayı Yücel Seçkiner'in, ya da herhalde yardımcılarının gönderdiği e-postalardan nerdeyse posta kutum kilitlenecek... "Sevgili Yücel Bey, ben Beşiktaş'ta oy kullanacağım. İstesem de size oy verme şansım yok!..."
|