|
|
İnsanlar duygularından yakalanır
Cinselliğin gizli ve 'nezih' bir biçimde kullanımı Nescafe'ye çok yakışmış. Hani tiril tiril yazlık giysilerle, çok romantik bir ortamda kanepe üzerinde oturan çift. Bayan eşinin gözlerini bir eşarpla örterek Nescafe'yi koklatıyor. Ve kilit mesaj: Kokusunda davet var!... Diğer reklam ise Nescafe Capucino'nun. Erkeğin dudaklarında sütün köpüğü kalmış. Kadın dilini dudaklarının çevresinde gezdirerek, erkeğe kalıntıyı temizlemesini işaret ediyor. Erkek de tabii istediği gibi(!) anlıyor mesajı... Finalde kadın eline bir kağıt mendil alıp erkeğin dudaklarını silerek gerçek niyetini belli ediyor... Nescafe yıllarca yürüttüğü o yakası bağlı, aşırı ciddi reklam anlayışından sıyrılmış sanki. Ciddi mesajların, son derece eğlenceli ve çekici bir şekilde verilebileceğini kavramışlar. Bir de mesaj ne kadar duygusal olursa algılamanın o kadar sağlam olacağını. Sagra'nın dede ile torun arasında geçen bisküvi muhabbeti gibi. İzlemediyseniz, bir bakın. İletişimci deyimiyle tam damardan (!)... İnsanların Nescafe ısmarladıkları zaman, herhangi bir başka markayı kabullenmeleri değil de ille de Nescafe diye ısrar etmeleri isteniyorsa, markanın işte böyle duygusal bağlar kurmaya çalışması gerek. Ürünün özelliğini anlatan rasyonel bağlar değil.
|