Siyasetin gücü...
Siyaset, demokrasinin nefes aldığı ortamdır. Demokrasinin sağlıklı işlemesi ile siyasi atmosferin hali bire bir ilgilidir. Siyasi alanın genişliği ya da darlığı demokrasinin derinliği ya da zayıflığı anlamına gelmektedir. Siyasette ortaya çıkan her kazanım demokrasinin gücünü artırırken, siyasi mekanın zaafları toplumun zayıflaması demektir. Bu nedenle, siyasi alanın genişliği ve sağlamlığı ile toplumun kendi geleceğini güçlü bir şekilde kurma iradesi arasında ciddi paralellikler vardır.
Siyasi alan, içinde siyasi partilerin ve mekanizmaların var olduğu alan olarak görülür genelde. Fakat bu çok dar tanımlı bir yaklaşımdır. Bunu kapsamakla beraber siyasi alan çok daha geniş bir çerçeveyi ifade eder. Siyasetin kodlarını, değerlerini ve en önemlisi de toplumsal mutabakatın sembollerini barındırır. Bu nedenle siyasi alanın genişliği ile toplum ve demokrasi gibi kavramların sağlığı çok iç içedir. Bu ilişkinin varlığının anlaşılamadığı durumlarda, siyasi alan tüm partilerin ve tüm siyasi değerlerin mekanı olmak yerine, bambaşka bir biçimde kurgulanır. Yanlışlıklar dizisi başlar... Her bir siyasi parti, siyasi alanı kendi başarısını garanti altına alacak şekilde düzenlemeye çalışır. Böylece aslında siyasi alanda toplumsal taleplerin önemli bir kısmı yok sayılmış olur. Siyasetin mekanı, tüm demokratik değerleri kapsayacak şekilde değil, daha belli bir düzenleme çerçevesinde çalışır. Bu da belli bir partinin ve siyasi akımın gücünü artırırken, siyasetin gücünü zayıflatır ve demokrasinin derinliğine zarar verir. Geçmişte pek çok parti muhalefetteyken demokratikleşme yönünde adımlar atılmasını istemiş, ama iktidara gelince buna yanaşmamıştır. Muhalefetteyken, siyasi alanın darlığının ne büyük zararlar oluşturduğunu görenler, iktidara geldikleri anda bu dar alan siyasetini kendi iktidarları lehine kullanma yoluna gitmişlerdir. Bu da "siyasi merkez" denilen olgunun yok olması anlamına gelmiştir.
Türkiye'nin içine girdiği yeni siyasi dönemde ise, siyasi parti çıkarlarının önünde bir siyasi alan genişletmesi söz konusu olabiliyor. Anayasa değişiklikleri veya diğer reformlara dönük stratejiler geliştirilirken, bunun herhangi bir siyasi partinin ya da siyasi akımın yararına olmasından çok daha öte şeyler ortaya çıkıyor. Reform siyaseti, siyasi alanın dar siyasi parti çıkarları lehine değil, tüm siyasi alan ve demokratik değerler lehine düzenlenmesi için stratejiler geliştirilmesi anlamına geliyor. Böylece siyaset, toplum ve demokrasi kavramları sağlıklı bir zemine oturuyor... Siyasi partiler açısından siyaset, rakiplerinin hataları üzerine kurulu taktiklerden ibaret bir sığ faaliyet olmaktan çıkıyor böylece. Siyasi partiler, değişimi ve geleceği yönetmek üzere stratejiler geliştirerek siyaset yapma düzlemine geçmeye mecbur oluyorlar. Böylece siyasi partiler siyasetten güç alıyor; siyasetin gücünün tek tek siyasi partilerin reflekslerinin toplamına indirgenmesinin önüne geçilmiş oluyor. Siyaset, toplumdan ve değişimden güç alıyorken, demokrasi de bu siyasi atmosferde gelişiyor...
|