Luce'nin sonu
Dinlemekten utandığım şeyi utanarak yazıyorum. Beşiktaş taraftarı, F.Bahçe Başkanı Sayın Aziz Yıldırım'a hakaretler yağdırıyor. Oysa Yıldırım'ın yanında Beşiktaş Başkanı Sayın Serdar Bilgili var. O da sessizce başını eğiyor. Biraz sonra o taraftar, kendi başkanı Sayın Bilgili'ye, hadi kibarca yazıyorum, "Defol git" diye bağırıyor. Bu kez Sayın Yıldırım başını eğiyor. Utandıran bu fotoğrafın ardından, utandıran bir tempo. Başkan Yıldırım'dan özür dilerim. Can sıkıcı tabloyu kısa kesiyorum. Çünkü Beşiktaş centilmenlikte de mağlup oldu. Futbola dönelim ve Dahi Daum'un, Lucescu'yu nasıl tuzağa düşürdüğünü yazalım. 1- Lucescu kendini zaferlere taşıyan korkak futbol, yani savunma futbolunu bir kenara bıraktı, çılgın Lucescu oldu. Üstelik de korkunç riskler alarak. Be- şiktaş savunmasının göbeğinde Yasin Sülün'ü oynatmak bunların en büyüğüydü. Sülün'ün kademe anlayışı ve kendine özgüveninde sorunları vardı. Daum, Beşiktaş'ın bu yumuşak karnını çok iyi değerlendirdi. Özellikle Zago'nun üzerine hücumu planlayarak Beşiktaş'ı göbekten çökertti. Hooijdonk topu ortaladı, Luciano Cordoba'nın müdahalesine rağmen topu çizgiden çevirdi. Serhat Akın da golü attı. Bu birinci gol. Daha sonra aynı işi Tuncay Şanlı yaptı. Yine Cordoba'nın üzerine gitti, sonra da çalımı atıp üçüncü golü attı. Bu Beşiktaş'ın çöküşüydü. 2- Lucescu, Giunti ve Pancu ikilisi ile orta sahayı bloke etmek istedi. Oyun lideri olarak da Tümer Metin'i bu alana çıkarttı. Sergen Yalçın'ı da forvet oynatarak, orta sahayı savaşmaktan çıkarttı, topu koşturan bir bölgeye döndürdü. Üstelik herkesi hücuma çıkarttı. İşte böyle bir anda, Ümit Özat'ın hücuma çıkan Giunti'nin ayağından topu aldı. İleri çıkan savunmanın yanından Serhat'a bıraktı. O da golü yaptı. 3- Maçı kaybeden Lucescu kendini kurtarmak için, Yasin'i çıkarttı İlie'yi oyuna soktu. Bir de Okan Koç'u oyuna alarak, taraftarların isteğini yerine getirdi. Bu Lucescu'nun Beşiktaş'ta bittiği andı. İlie gol attı, Okan harika oynadı. Şimdi şunun altını çizelim. Beşiktaş bu maçın planlamasında daha başlamadan kaybetti. Lucescu'nun taktik düşüncesiydi bunun nedeni. Hadi diyelim ki Yasin Sülün'ü libero oynatıp, hücuma çıkararak risk- li bir futbol düşünüyorsun. Ama öyle olmadı. Yasin Sülün çakılı oynadı. Bir anda Beşiktaş 10 kişi oynadı. Beşiktaş kontrollu savunmayı bırakıp, bütün hatları ile gole çıktığı zaman, Daum'un çok ince taktiği sahneye çıktı. O da şuydu: Hooijdonk ve Nobre ortaya gelerek, Beşiktaş savunmasını da üzerlerine çektiler. İşte o anlarda boşaltılan bölgelere Serhat- Tuncay ikilisi girdiler ve Beşiktaş'a en büyük darbeyi vurdular. İki özel eleştiriyi sona bıraktım. 1- Antonio Zago artık Beşiktaşlı değil. İki golde tekme atmaya bile yetişemedi. Yani adam markajında sınıfta kaldı. Bu yüzden rakipleri bir metre önündeydi. 2- Oscar Cordoba, Luciano'nun önündeki topa elini uzattı. İstese çift elle girer, rakibini de sakatlar, topu aldığı için faul bile olmazdı. Ama o bir garip şey yaptı. Topu da golü de ikram etti. Serhat'ın ikinci golü ve Tuncay'ın golünde karşı karşıya pozisyonlarda hem çalım yedi, hem pozisyonunu kaybetti, hem de komik oldu. Yani, F.Bahçe'nin gollerini iki Zago, bir de Cordoba attı diyorum, sonra da F.Bahçe'yi futbolundan dolayı kutluyorum. Bir de yürüyerek top oynamaya çalışan Sergen'e şunu söylüyorum: Şimdi artık kendini de kandırmaya başladın.
|