|
|
Sünnet korkusu Türk erkeğini küfürbaz yaptı
Bu yazıyı okuduktan sonra gelin de küfür edin bakalım... Meğer küfretmenin altında yatan ne kadar önemli gerçekler varmış. Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, tribünlerdeki duygusallığın bilinçaltına inildiğinde, sünnet korkusuna rastlandığını açıklıyor...
* Eşcinsellik artıyor mu? Hayır, eşcinsellik her toplumda belli orandadır. Ancak Türk toplumu homofobik bir toplumdur. Homoseksüellik konusundaki korku, pek çok hatalı davranışın ortaya çıkmasına yol açarken, toplumun değer yargılarını değiştiriyor.
* Homofobi hastalık mı? Bir hastalık değildir, ancak eşcinsellik korkusudur. Geleneksel bir evde yetişen her erkek, çocukluğunda annesiyle yoğun bir özdeşleşme geliştirir ve bu nedenle içinde güçlü bir kadınlık etkisi taşır. Elde etmeye çalışmak yerine elde edilmeye çalışmak, dikkatin öznesi değil nesnesi olmak, bilinçli ya da bilinçsiz tüm erkeklerin paylaştıkları isteklerdir. Erkeklerin içlerindeki bu davranışları inkâr etmeleri homofobinin yerleşmesine neden olur, homoseksüelliğe karşı aşırı tepki verirler. Kadınsı duygulardan korktukları için, kalıp halde, kaba saba davranışlara yönelirler.
* Özenti eşcinsel dürtüleri artırmaz mı? Hayır, özenilerek eşcinsel olunmaz. Ancak eşcinsel olmadığı halde içindeki hassas duyguları kadınsı duygular zannedip, bunlardan korkarak bastırmaya çalışıp, "maço" olan tiplere Türk toplumunda çok fazla rastlıyoruz. Kendisi olması gerektiğini ortaya koyma cesaretini gösteremeyen toplumlarda, homoseksüellere eleştirel bakma durumu belirir. Yıllarca Türk toplumunda homoseksüeller "Bir ben varım, bir Zeki Müren, bir de Bülent Ersoy" diye toplum içinde yaşadılar. Zeki Müren belki de hep kaçtı bizden, ahlaki değerlerimize yakalanmamak için. Bu kişiler bize yaklaştıkları anda, ahlaki kalıplarımız içinde değerlendirileceklerinden çok fazla eleştiriye tabi tutulacaklardır. Bu nedenle, sürekli başarılı olmak zorunda kaldılar. İnsanın temel içgüdüleri baskı altına alınırsa, saldırgan davranışlar ortaya çıkar. Barınma, beslenme ve öğrenme insanın temel içgüdüleridir. Bu nedenle gecekondusu yıkılmak istenen kişi bıçağı alıp çatıya çıkıyor, aç kalan ekmek çalıyor, cinsellik de öğrenme ihtiyacı içindedir ve hangi yaşta olursa olsun, bu ihtiyaç sürer. Cinselliğin ifadesi baskı altına alınınca, anormallikler ortaya çıkar.
|