|
|
|
|
Kansızlıkta belirtiler ve tedavi
Değerli okurlar, daha önce kansızlığa (anemiye) dair ön bilgi vermiş ve sebeplerine kısaca göz atmıştık. Bugün ise belirtiler ve tetkik yöntemleri nelerdir, tedavinin esasını ne oluşturur, birlikte gözden geçireceğiz. Kansızlıkta dokulara oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin sayısı düştüğü için çeşitli belirtiler ortaya çıkar. Kansızlık, altta yatan hastalık ne ise, onu daha kötü hale getirir. Örneğin kalp hastalığının üzerine anemi de gelişirse, şikâyetler daha da ağırlaşır. Çünkü kalp kası, kansızlığa bağlı olarak dokularda görülen oksijen düşüklüğünü yenmek için daha çok kan pompalamalıdır. Kansızlık ne kadar çok ise, ortaya çıkan belirtiler de o kadar ağırdır. Anemide genel olarak var olabilen bulgular; artmış solunum sayısı, artmış kalp hızı, soluk ve soğuk deri, düşük tansiyon, kalpte üfürüm sesi, katran gibi ya da kanlı dışkı olarak sıralanabilir.
TEST YAPTIRMAK GEREKİYOR Hastanın hissettiği ve anlattığı şikâyetler ise genellikle; kuvvetsizlik, solunum zorluğu, göğüs ağrısı, karın ağrısı, kilo kaybı, baş dönmesi ve özellikle ayakta dururken bayılacak gibi olma olarak sıralanabilir. Kansızlık ne kadar ani gelişmiş ise, belirtiler ve şikâyetler o derece gürültülüdür; çünkü vücudun kendini bu duruma adapte etme zamanı olmamıştır. Kesin tanı ancak bir doktor muayenesinden sonra konulur. Burada yapılacak basit bir kan sayımı ile kansız olup olmadığınız kolayca belirlenecektir. Kansızlık genellikle başka bir hastalığın sonucu olarak ortaya çıktığı için, doktorunuz altta yatan sebebi bulmak üzere çoğunlukla yine kanda yapılan başka testler isteyebilir. Hastadan hastaya hangi testlerin yapılacağı farklılık gösterir. Örneğin basuru olup da kanayan bir hastanın, kansızlık sebebi ve tedavisi bellidir ve başka testlere pek ihtiyaç yoktur. Buna karşın ailesinde kansızlık bulunup, sebebi anlaşılamamış bir hastayı daha derin incelemek gerekir. Kansızlığı tetkik ederken; Tam kan sayımı ile kansızlığın olup olmadığı belirlenir. İlk yapılan testtir, Dışkıda kan aranması mide-bağırsak sisteminden olabilen kanamaları ortaya çıkarır, Kan yayması ile hücrelerin şekilleri mikroskop altında incelenir, Kandaki demir seviyesi düşüklüğü en yaygın kansızlık sebebidir ve bakılmalıdır, Transferrin demiri kanda taşıyan proteindir, eksikliği anemiye sebep olur, Ferritin vücuttaki toplam kullanılabilir demiri belirtir, B12 vitamini ve folik asidin alyuvar yapımında önemli görevleri vardır ve beslenme bozukluklarında, eksikliklerine bağlı kansızlık gelişebilir, Bilirubin seviyesi ile vücutta alyuvar yıkımı olup olmadığı tahmin edilir, Kurşun seviyesinin kanda yüksek olması önemli kansızlık sebepleri arasındadır; özellikle çevresel kirliliğe bağlı olarak görülür, Hemoglobin elektroforezi ile ailevi geçişi olan talasemi gibi kansızlık sebepleri teşhis edilir, Retikülosit sayımı ile kemik iliğinden yapılan taze kan belirlenir, Kemik iliği biyopsisi ise sıradaki en son test olarak yer alır ve kan hücrelerinin üretim aşamasındaki bozukluklarını detaylı olarak görmek için yapılır. Hangi testlerin gerekli olduğunu doktorunuz belirleyecektir.
SEBEBİ ORTADAN KALDIRILMALI Tedavide evde kendi başınıza yapabileceğiniz fazla bir şey yoktur. Ancak kansızlıktan korunmak için dengeli beslenmeye, demir ile B12 vitamini ve folik asitten zengin gıdalar almaya özen göstermek faydalıdır. Ani kan kayıplarına bağlı ağır kansızlıklarda, mutlaka hastanede yatarak tedaviye ihtiyaç vardır. Tedavide ana prensip; kaybedilen kanın yerine konulmasıdır. Bu, kan ya da kan ürünleri verilerek yapılabilir. Bunun yanında solunum güçlüğü, tansiyon düşüklüğü gibi belirtiler de tedavi edilir. Kronik kansızlığın tedavisinde öncelikli olarak, kansızlığa sebep olan hastalığın düzeltilmesi gerekir. Hasta düzensiz ve fazla adet görmekten yakınıyorsa ya da kanayan bir ülseri varsa, bunlar giderilmelidir. Gerekirse cerrahi yöntemlere başvurulur. Anemiye yönelik doğrudan tedavide ise, doktorunuzun önereceği vitamin ve demir ilaçları kullanılabilir. Bu tedavi doktora danışılmadan uygulanmamalıdır; çünkü özellikle demire bağlı olarak ölümcül zehirlenmeler olabilir. Kronik böbrek hastalarında ise, kan yapımını uyarmak üzere eritropoetin denilen bir hormon kullanılabilir. Sağlıkla kalın...
|
|
|
|
|
|
|
|
|