kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Nebil Ozgenturk @ SABAH
 

Kim 'edebiyat' ister?

Sordum, soruşturdum. O gece, "Kim 500 Milyar İster"i izleyen pek çok arkadaşım, yakınım çok şaşırmış, çok üzülmüş; az biraz kahır geçirmiş. "Nasıl olur böyle bir şey?" diye hayret etmişler. Benden farklı değiller yani! O halde "mesele" yapmakta mahzur yok!
Efenim, geçen pazartesi yayınlanan "Kim 500 Milyar İster"de, kimilerine göre "incir çekirdeğini doldurmayacak" ama benim gibiler için de "vahimin ötesi" bir durum yaşandı!
Bu "mesele"yi tartışmaya açmak istiyorum, biraz da bir yarışma gecesinden yola çıkarak, dallanıp budaklanmasını ve "son yıllarımız"ın masaya yatırılmasını talep ediyorum. İsteyen elektronik postayla, isteyen istediği "ters köşe"den bu tartışmaya katılabilir, "mesele" yapabilir!
Evet, neydi "vahimin ötesi" durum!
Kelli felli ve alim sayılabilecek bir yarışmacı "çok basit bir soru"yu mu bilemedi? Hayır..
Yarışmanın kurmayları, insan onurunu ayaklar altına alan bir soru mu hazırlamıştı? Hayır..
Yarışmacı, Kenan Işık'tan, (Hani Çarkıfelek'te Mehmet Ali Erbil'den de istendiği gibi) "ayağının altını öpeyim Kenan Bey, bir tüyo ver de kazanayım, çok ihtiyacım var, buradan parasız ayrılırsam intihar ederim.." diye yardım mı talep etti? Hayır..
Ne o, ne bu, ne şu.. Aksine, Kim 500 Milyar İster, deyim yerindeyse düzeyli ve yararlı yarışmalardan biridir.

***

Ama bakın ne oldu
Hadi, adını vermeyelim, genç bir doktor katıldı yarışmaya. Bir yıl önce Tıbbiye'den mezun olduğunu, ihtisas sınavlarına hazırlandığını ve büyük idealleri bulunduğunu vs. anlattıktan sonra sorulara geçildi.. Yarışmacımız(!), nisbeten "kolay" sayılabilen üç- beş soruyu "doğru" yanıtladıktan sonra. Bir soru daha geldi ekrana..
-Aşağıdaki ünlü isimlerden hangisi baba-oğul değildir
a- Çetin Altan- Ahmet Altan
b- Vedat Türkali-Barış Pirhasan
c- Hasan Ali Yücel-Can Yücel
d- Muammer Karaca-Cem Karaca
Ardından da genç doktorla, Kenan Işık arasında aynen şu dialog geçti...(Doktorumuz samimi bir girişle başladı!)
"Bu soruyu bilmediğimi net bir şekilde söyleyebilirim. Birkaç isim tanıyorum ama, yorum yapacağım. Muammer Karaca, Cem Karaca şıkkını eledim, çünkü onlar zaten baba oğul... (Muammer Karaca'nın Cem Karaca'yla akrabalık ilişkisi dahi yok! Toprağı bol olsun, Cem'in babası, yine tiyatro oyuncusu Mehmet Karaca!.. N.Ö) Vedat Türkali, Barış Pirhasan isimlerini hiç duymadım..
-Hasan Ali Yücel, Can Yücel baba-oğul mu?
"Can Yücel, Hasan Ali Yücel oğlu olacak ufaklıkta duruyor mu? Sanmıyorum.. Ben, Çetin-Ahmet Altan cevabını veriyorum.. Altan'lar baba oğul değildir bence ama nedirler bilmiyorum.. Ne olduklarını bilmiyorum.. Diğerleri, baba-oğuldur diye tahmin ediyorum.
-Tıp fakültesinde okumak yoğun bir mesai gerektiriyor herhalde
"Evet, çok yoğun..
- Yani hiçbir şeyle ilgilenemeyecek kadar mı?
"Evet, özellikle edebiyatla ilgilenmeyecek kadar!
-Ama mesela Orhan Asena var , oyun yazarı ve çocuk doktoru. Alaeddin Yavaşça var, bir bestekâr ve doktor...
***

Neyse, sunucu-yarışmacı muhabbeti kesildi ve doktorumuz(!) Hasan Ali Yücel-Can Yücel şıkkını işaretledi, yani, onların baba oğul olmadıklarını söyledi, tabii ki elendi... Kenan Işık'ın da pek çok izleyici gibi canı sıkıldı, yüzünün ifadesi değişti..
Yarışmacıyı stüdyodan uğurlarken kibarca dedi ki; "Altan'lar çok ünlü iki yazar.. Bir tıp öğrencisi olarak (Ahmet Altan ve Çetin Altan arasındaki ilişki ne?) deyişiniz beni çok hayrete düşürdü... Neyse sağlık olsun!"
Evet, oysa beni hayrete düşüren başka bir şeydi!... Bu tür yarışmalarda heyecanlanabilir, çok basit bir soruyu dahi bilemeyebilirsiniz... Tamam.. Yarışmadır, ne olsa yeridir dersiniz.. Tamam... Genç yaşlı, okumuş, okumamış, yazmış, yazamamış pek çok insan katılıyor, toplumu tanıyorsunuz, ilgi alanlarımızın nereye kaydığı konusunda fikir ediniyorsunuz. Tamam...
Ama "tamam" ve sağlık(!) olmayan bir şey var ki, "vahimin ötesi" de buydu işte.
Doktorumuz, edebiyatla ilgilenmeyecek kadar yoğun mesai tükettiğini söylüyordu ya.. İşte, orası, bam telinin koptuğu andı aslında..
Evet, evet... Sadece popüler olana fikslendiğimiz, edebiyatın, sanatın, değerli olanın, hiçe sayıldığı, kimi evlerde kitabın "mobilya süsü" yapıldığı, sokak aralarında "okuyup da adam olacağına, oyna da futbolcu ya da manken ol" sözünün fısıldandığı, kolaycılığın, içi boş hayallerin yarıştırıldığı, bize sunulanla yetindiğimiz ve "mezun, önemli" ya da "şöhret"in öne çıkarıldığı günümüzde.. Doktorumuza(!) ve doktorumuz gibi milyonlarca genç insana, insanı insan yapan değerler için hiç vakit bırakmadığımızda, yaşamın, eğitimin her alanında at yarışı düzenlendiğinde kopmuştu bam teli...
Şimdi, genç doktor kardeşime minik bir tavsiyede bulunmak istiyorum... (Doktora söylüyorum, mühendis ya da yargıç sen anla!)
Ameliyata hazırlanan bir cerrah için dahi edebiyat ya da şiir gerekli... Çünkü bir insanı yeniden yaşama bağlamak için duygu gerekli.. Neyse, sağlık olsun!
Not; Derler ki... Fi tarihinde Alaaddin Yavaşça'ya sormuşlar; "yahu hem bestecilik, hem doktorluk, enteresan.".. "Eee" demiş Yavaşça,"Siz bilmez misiniz ki Tıbbiye'den doktor dışında her şey çıkar!"

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Fenerbahçe'den Eva'ya mevlüt!   / 25-04-2004
 Heykeltıraşın ölümü   / 24-04-2004
 Edebiyat sahnede!   / 18-04-2004
 Kenya'dan Tonya'ya..   / 17-04-2004
 Almanya notları   / 11-04-2004
 Kadının Türküsü   / 10-04-2004
 Sezen Aksu Pera'da..   / 04-04-2004
 Kim 'edebiyat' ister?   / 03-04-2004
 Maziden bir aşk cinayeti!   / 28-03-2004
 Cem Yılmaz'ın üşüdüğü an!   / 27-03-2004
ERDAL ŞAFAK
9.5 hafta, 9.5 üye
En başta belirtelim; bu yazı bugün...
MANSUR FORUTAN
1 haftada 5 kilo nasıl verilir?
FHM'i ilk çıkardığımızda...
MEHMET BARLAS
Bireysel ve kitlesel saplantılar, insanı da toplumu da...
ALİ KIRCA
Yanlış zaman sınavları!...
Nihayet geldi... Uzun...
HINCAL ULUÇ
Halk sanatcısına, halkın dersi!..
İbrahim Tatlıses...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Yürüdük hiç durmadan
Mülk sahibi" değilim ama kendimi...
SAVAŞ AY
Vali Bey yakında Tarlabaşı'na da inecekmiş!..
İstanbul...
Utanç tablosu: 0-1
Utanç tablosu: 0-1
Aralık sonunda en yakın rakibine 9 puanlık fark atarak futbol...
Luce yolcu
Luce yolcu
Çarşamba günü eşi ve menajer Zaporojan'la Odessa'ya giden Lucescu,...
Erdoğan Bush ve Putin'le görüştü
Erdoğan Bush ve Putin'le görüştü
Başbakan, iki liderden de KKTC'ye yönelik izolasyon hakkında...
Fener Patrikhanesi, Atina Kilisesi'yle ilişkisini kesti
Fener Patrikhanesi, Atina Kilisesi'yle ilişkisini kesti
Fener Rum Patrikhanesi'nin Yunan Kilisesi Atina Başepiskoposu...
Gökkafes'te son perde
Gökkafes'te son perde
Yargıtay, Mustafa Süzer'e ait Gökkafes'in arazisi üzerine inşaat...
1 Mayıs gerginliği
1 Mayıs gerginliği
Türk-İş İşçi Bayramı'nı Şişli'de, KESK ve DİSK ise Beyazıt...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.