| |
|
|
Evlatlık kuzu
Erzurum depreminde en büyük hasarı gören yerlerden biri de "Aşkale." Ve köyleri. Depremin üzerinden ay geçti. Ama "deprem anıları" hala çok taze. Yara hala "çok sıcak." Depremzedeler, "deprem sanki dün olmuş gibi", başlarından geçenleri anlatıyorlar. Erzurum Valisi Mustafa Malay'ın da "depreme dair" o kadar çok anısı var ki... "Çevreyi dolaşırken" Vali beyden hep bu "deprem hikayelerini" dinledik.
*** Karabıyık, Aşkale'nin köylerinden. Deprem vurmuş, insanlar perişan olmuş. Köylünün hayvanı, enkazın altında kalıp, ölmüş. Tabii "şans, kader" işte... "Koyun" ölmüş, "beş günlük kuzusu" enkazın altından sağ çıkmış. Ama beş günlük, minicik kuzu "annesinin cesedinin başından" hiç ayrılmamış. Daha "me" demesini bile zor beceren yavru, annesinin başında "kilitlenmiş, kalmış." Vali bey, kuzuyu kucağına almış. Annesinin cesedinden uzaklaştırmış. Ama kuzu, Vali beyin kucağından iner, inmez yine "annesinin yanına" koşmuş.
Kızılay'cıların, kurtarma ekiplerinde görev alan herkesin, yardım getiren sivil toplum örgütü yöneticilerinin gözleri yaşarmış. Vali Mustafa Malay sormuş: - Bu kuzuyu sahiplenmek isteyen var mı? Bir üsteğmen, esas duruşa geçip, selamı çakmış: - Efendim, izninizle ben bu kuzuyu evlatlık edinmek istiyorum... Eşim onu biberonla besler.
Vali Mustafa Malay "ilk günkü heyecanı yaşayarak ve yine gözleri yaşararak" evlatlık kuzunun hikayesini anlattı. Herkes de "duygulanarak... Gözlerini silerek" dinledi. "Eee" dedik: - Kuzu şimdi nasıl? "Çok iyi" yanıtını aldık. Üsteğmenin eşi "evladına bakar gibi" bakıyormuş. "Minik kuzu" da lojmanların bahçesinde subay çocuklarıyla "kardeş, kardeş" oynuyormuş.
d
|