|
|
|
|
|
Şimdi sofralarda kuşkonmaz zamanı
|
|
Sağlığa yararları saymakla bitmeyen kuşkonmaz, mayıs başından haziran sonuna kadar yemek meraklılarının karşısına çıkacak
Geçen hafta Toskana ve Roma'da kuşkonmaz bayramı vardı sanki. "Asparagus Officinalis" bütün dünyada baharın, yazın müjdecisi gibidir. Türkçe'de "kuşkonmaz" diye adlandırdığımız "asparagus"un ilk görüldüğü yer olarak "Encyclopedia of Food and Nutrition"da, Doğu Akdeniz ve Anadolu gösteriliyor. Mısır ve Romalıların da itibar ettiği kuşkonmazı, Yunanlılar doğadaki tabii haliyle yerlerken, Romalılar özel olarak yetiştiriyorlardı. Kuşkonmazın, zamanın Avrupası'nın mutfak başkenti Paris'e ilk gelişi, bu ürüne büyük bir muhabbet duyan XIV. Louis döneminde... Oradan da hemen Avrupa'nın diğer saraylarına dağılıyor. Mutfakta büyük bir moda haline dönüşmesi de bu yıllara rastlıyor. İlk zamanlar, ağız tadı meraklıları için vazgeçilmez lezzet ve benzersiz kokusuna rağmen, ne tuhaf ki, karmaşık soslarla servis olunuyordu. Kuşkonmaz neredeyse 2000 yıldır kendisine atfolunan sıhhi faydalar ile de anılır: Diüretik ve laxative. Gözlere iyi geliyor, diş ağrılarına deva... Nutrisyenlerin tahlilleri için de fevkalade makbul sonuçlar veriyor: Karbonhidrat, kolestrol ve yağ yok. Enerjisi düşük. A ve C vitaminleri ise fevkalade yüksek... Ayrıca Eski Romalılar cinsel güç kattığına da inanıyorlardı...
Mayıs başından, Haziran ayı sonuna kadar, yemek meraklılarının bulunduğu her yerde huzura gelişi coşku ile karşılanan kuşkonmazın başlıca üç çeşidi bilinmekte: Beyaz kuşkonmaz (erken hasat Argentluil) Alsace Bölgesi, Belçika'da ve Kuzey Afrika'da yetişiyor. Yeşil kuşkonmaz Fransa'da Rhone bölgesinden; mor kuşkonmaz ise Aquitaine'den, Loire'dan ve İtalya'dan geliyor. Uzun bir hasretten sonra kuşkonmaz ilk görüldüğü rivayet olunan Anadolu topraklarına tekrar kavuştu. Cumhuriyet döneminde kuşkonmazın ülkemizde ilk kez yetiştirilmesi, Atatürk'ün çabaları ile gerçekleşmiş. Ata isteği üzerine Avrupa'dan kuşkonmaz tohumu getirilerek ilk üretim Yalova Devlet Çiftliği'nde yapılmıştır. Son beş altı yıldır Bursa ve Ege'de müteşebbis müstahsiller kuşkonmaz yetiştirmeye başladılar. Şimdilerde ise biraz daha geniş bir üretim var. En azından büyük şehirlerimizdeki otelleri, yada özel talepleri karşılayacak bir arz miktarı artık mevcut. Artık her bahar geldiğinde, bizleri de tatlı bir heyecan kaplıyor, kuşkonmaz mevsimi geldi çattı diye. Bu günlerde İstanbul'daki otellerin bir kısmında kuşkonmaz menülere girmiş durumda... Yine de bu kuşkonmaz işini otellerin inhisarına bırakmayalım. Genç ve avangard aşçılara, yenilik sever lokanta sahiplerine sesleniyorum: Kuşkonmazı görmezden gelmeyin. Eski kalıpların, yemeklerin dışında da bir dünya var. Bir bakın. Zincirlerinizden başka kaybedecek bir şeyiniz yok!
|
|
|
|
|
|
|
|
|