| |
Mal-mülk meselesi
Bu kadarı da ayıp oluyor. Referandum için son haftaya girilirken Denktaş'ın sinirleri iflas etti. Ağzından çıkanı kulağı duymamaya başladı. Türk Mukavemet Teşkilatı'nda dün gaziler ve sivil toplum örgütleri üyelerine seslenirken söylediklerine bakın; "Türkiye'de İstiklal Savaşı'nda savaşmamak için Atatürk'e karşı isyan eden köyler vardı. Bu köyler halen daha bu ayıbı üzerlerinden atamadılar. Annan Planı'na 'evet' diyen köyler de bu şekilde değerlendirilecek." Kıbrıs Türk toplumuna 40 yılı aşkın süredir liderlik yapana yakışıyor mu? Denktaş'ın insanları korkutmak için diline doladığı konulardan biri de mal-mülk sorunu. Yani çözümden sonra Rumlar'ın kuzeyde kalmış mallarının üçte birinin geri verilmesi, üçte ikisi için de tazminat ödenmesi zorunluluğu.
Saatli bombalar İşte son demeçlerinden örnekler; "Bu anlaşma mal-mülk sorunlarını halletmiyor, bunları bireyler arasında içinden çıkılmaz bir karmaşa haline getiriyor, geleceğin büyük kavgalarına zemin hazırlıyor... Plan mal-mülk meselelerini, her an patlayacak binlerce saatli bomba halinde içimizde bırakıyor." Ret cephesinin diğer lokomotifi, UBP lideri ve eski Başbakan Derviş Eroğlu da köy köy dolaşıp "Rum malları geri verilecek. Onun için referandumda 'hayır' deyin" telkinleri yapıyor. Çünkü, çözümden sonra dosyaların açılacağını ve rezaletlerin ortaya çıkaca- ğını biliyor. KKTC Meclisi'nin son birleşiminde; yani önceki gün, iktidarın büyük ortağı CTP'nin Grup Başkanvekili Sonay Adem bu dosyaların kapağını ucundan kaldırıverdi; "Bütün bu yaygaraların altında yatan esas neden, 30 senedir elde edilen rantların ve servetlerin kaybedilmesi korkusudur. Bu plana 'hayır' deyip kışkırtmaya çalışanlar, şimdi ne siyasi eşitlik, ne de egemenlikten söz ediyor. Sadece malları konuşuyorlar. Haksız yere mal alacaksınız, sonra da halka yalan dolan söyleyeceksiniz... Bunlardan biri de Derviş Eroğlu'dur. Eroğlu sadece Magosa'da 9 arsa aldı. Bunların 4'üne Başbakan olur olmaz ilk 3 ayda, mahkeme tarafından iptal edilen debit (kiralama) yöntemiyle koçan (tapu) aldı. Ayrıca Çatalköy'de 300 bin sterline mal sattıktan sonra dönüp Dikmen'de Türk koçanlı mal aldı. Gerisini şimdilik saymıyorum. Lefkoşa'da ve başka yerlerde de var. Onlara da sıra gelecek. "
Mal canın yongası Yani beyefendi Rum mallarını üstüne geçirmiş, çözüm öncesi "Ne olur ne olmaz" diyerek bunları satıp Türk malları almış... Bu kadar ağır suçlamaya Eroğlu'ndan çıt bile çıkmadı. Tıpkı daha önce Lefkoşa, Magosa, Kantara, Çatalköy'de üstüne geçen Rum malları açıklanınca, konuyu boğuntuya getirmesi gibi. Ya Denktaş'ın Girne'de askeri bölge ilan edilen, sivil yerleşime kapalı Yılan Adası'ndaki mülkü... Ya bayan Denktaş'ın güneyde bıraktığı varlığının 20 katı malın tapusunu alması... Ya Denktaş'ın dünürü Salih Boyacı'nın Rum mallarının tapularını toplaması ve çözümden sonra Rumlar'a bırakılacak Güzelyurt'ta 705 dönüm araziye sahip oluvermesi... Acaba CTP'li Sonay Adem'in dediği gibi "Bütün bu yaygaraların altında yatan esas neden, 30 senedir elde edilen rantların ve servetlerin kaybedilmesi korkusu mu?" Eeee... Gün gelir birileri, Yunus Emre'nin dizelerini hatırlatıp, "Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi" diye soruverir...
|