| |
İktidarın zafer turu
Adaylığı açıklanınca Yavuz Donat'ın ifadesiyle "CHP'lilerin morali bozulmuştu", bize ise "Erdoğan bu parlak genci nereden buldu" soruları yöneltilmişti. Antalya'nın çiçeği burnunda Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'den söz ediyoruz. Seçim gezilerimizde ondan epey söz etmiştik. Hatırlatalım: 1964 doğumlu. İlk adaylık önerisini Baykal'dan aldı, ancak "Merkez sağ çizgiden gelen aile geleneğim var" diyerek AK Parti'ye başvurdu. "Siyaseti bir amaç olarak değil, daha etkin bir hizmet aracı olarak görüyorum" ilkesiyle yola çıktı. Yarışa en geç ve rakiplerinin epey gerisinde başladı. Seçimden bir hafta önce yaptırdığı ankette CHP adayı Ertuğrul Dokuzoğlu yüzde 36 ile birinci çıktı, onu yüzde 33.4 ile DYP adayı Hasan Subaşı izledi, kendisinin oyu ise yüzde 30.2 tahmin edildi. Zaten Antalya, AK Parti'nin kazanma olasılığının en az olduğu yerler arasında gösteriliyordu. Ama son hafta öyle bir rüzgar estirdi ki, sandıklar açıldığında herkes şaşırdı: Oyların yüzde 34.8'ini alarak ipi göğüsledi. Ve "Baykal'ı kalesinde yıkan genç" olarak tarihe geçti. (Not: Bizce yanlış bir değerlendirme. Çünkü CHP'nin Antalya'da kaybetmesi değil, kazanması istisna oluşturuyor. Evet 1999-2004 döneminde CHP'deydi büyükşehir belediyesi ama ondan önceki iki seçimi üst üste DYP'li Hasan Subaşı kazandı.) Şimdi Baykal, "Antalya'yı yüzde 21.95'le kazanmıştık, yüzde 26.5 ile verdik. Başarılıyız" diye teselli bulurken, Erdoğan da seçim sonrasının ilk ziyaretini Menderes Türel'e yapıyor. Hem de bakanları, milletvekilleriyle birlikte. İktidar partisi bu zafer turunda bir "siyasal incelik" gösterdi, Muratpaşa ve Konyaaltı belediye başkanlarına da kutlama heyeti gönderdi. İki başkan da CHP'li. Ne dersiniz; Baykal da ilk Antalya ziyaretinde, adaylık teklif edip gerisini getirmediği Menderes Türel'e uğrayıp tebrik eder mi acaba?
Hekimlerin tercih günü Doktorlar şu sıralar seçim telaşı içinde. Yurt gene- linde tabip odaları genel kurul dönemine girdi. 25.382 üyesiyle dünyanın en büyük hekim örgütlerinden olan İstanbul Tabip Odası'nın genel kurulu bugün başlıyor. Yarın ise seçim var. Üç liste çekişecek: Halen Oda yönetiminde olan Demokratik Katılım Grubu, iktidarın desteğini aldığı söylenen Hekim Hakları Platformu ve Ulusal Birlik Konseyi. Oda'nın eski başkanı Prof. Dr. Orhan Arıoğlu liderliğindeki bu sonuncu grup, zehir zemberek bir çağrı yaptı: "İstanbul Üniversitesi'nde ateşlenen bir süreçle başlatılan ve yayılan ulusalcı-halkçı cepheye, hekim duyarlılığını, örgütlü güçbirliği olarak katmak zorundayız." Bir noktayı anlayamadık; bu Kızıl Elma cephesini ateşleyen süreç YÖK kavgası mı, türban mı, Kıbrıs mı? Yoksa İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun bilimsel hırsızlığı mı? Çünkü Türk Tabipler Birliği'nin 1995'te yazdığı kitabı ABD'de yayımlanmış bir eserden kopya ettiği ortaya çıkan Alemdaroğlu'na verdiği "2 ay meslekten men" cezasını "Laikliğe saldırı" diye değerlendiren bu gruptu. Doktorlarımız yarın gözü kara militanlık ile demokratlık arasında bir tercih yapacak. İyi izleyin...
|