|
|
|
|
Yaşamak için yardıma ihtiyaçları var
Yetgin ailesinin 3,5 aylık kızları Sevilay'ın kalbi delik. Yaşaması için 5 bin Euro'ya ihtiyaç var. Baba Mehmet Yetkin ise sara hastası olduğu için iş bulamıyor. Onun tedavi olup çalışabilmesi için de 10 bin Dolar gerekiyor. Mehmet Yetkin kendinden vazgeçmiş; "Önce kızım" diyor... Kızının kurtulması için böbreğini bile satmaya hazır
Onların yaşamının her karesi dramdan ibaret. 22 yaşındaki Mehmet Yetgin'in genç yaşına rağmen çekmediği dert kalmadı. Hayattaki tüm acıları üst üste yaşayan Mehmet, yine de umudunu kesmediğini söylüyor ve "yaşam kaynağım" dediği küçük kızının iyileşmesi için destek bekliyor. "Önce babam, abim, sonra ben, şimdi de 3.5 ay önce kucağıma aldığım küçük kızım hastalıkla boğuşuyor" diyen Mehmet, babasının 10 yıl önce geçirdiği kazayla artan dramlarını gözyaşlarını içinde anlatıyor.
10 YILDIR HİÇ GÜLMEDİLER Yoksulluk içinde yaşam mücadelesi veren Yetgin ailesinin hayatı 10 yıl önce geçirdikleri bir kazayla drama dönüştü. Ailesinin geçimini sağlamak için tır şoförlüğü yapan aile reisi Bekir Yetgin, İzmit'te trafik kazası geçirdi ve hafızasını kaybetti. Uzun süre tedavi gören Yetgin, sağlığına kavuşsa da iş yapamaz duruma geldi. Böbrek hastası olan ve çektiği böbrek ağrıları nedeniyle ayakta durmakta zorlanan Bekir Yetgin, 7 milyar liralık sigorta parasını tamamlayamadığı için emekli olamadı. Ailenin büyük oğlu Yüksel Yetgin de, kaza anında tırın içinde olduğu için yaşadığı şokla sara hastalığına yakalandı. 30 yaşındaki Yüksel, gün içinde defalarca sara krizine girdiği ve bayıldığı için iş bulamıyor.
GÖÇÜK ALTINDA KALDI İnşaat işçiliği yaparak geçimini sağlamaya çalışan küçük kardeş Mehmet Yetgin de, yıllar sonra ağabeyi ile aynı kaderi paylaşacağını bilmiyordu. 17 Ağustos depreminde Adapazarı'nda çalışıyordu. Göçük altında kalan Mehmet, depremden sağ olarak kurtarıldı, ancak sağ bacağına ameliyatla platin takıldı. Yaşadığı şokla tıpkı ağabeyi gibi sara hastası oldu. O da, her gün krizlere girmeye ve bayılmaya başladı. Hastalığı yüzünden iş bulamaz hale geldi, sokaklarda karton toplamaya başladı. 2000 yılında sevdiği kız Hülya'yla evlenen Mehmet'in 3,5 ay önce bir kızı oldu. Yaşadıkları maddi sıkıntılara ve sağlık sorunlarına rağmen, kızları doğunca yüzleri biraz olsun gülen çiftin bu mutluluğu uzun sürmedi. Biricik bebeklerinin nefes alamaması ve sürekli morarması üzerine hastaneye giden çift, bebeklerinin kalp hastası olduğunu öğrendiler. Kızlarını Kastamonu Devlet Hastanesi'ne götüren çifti, doktorlar Ankara Hacettepe Ünversitesi'ne gönderdi. Burada Sevilay'a yapılan testler sonucu kalbinde büyük bir delik olduğu ve acilen kalp nakli olması gerektiği söylendi. Üstüne üstlük kızının geleceği için yardımlarla ve binbir güçlükle biriktirdikleri iki milyarın da İmar Bankası'nda kaldığını söyleyen baba, "Kızımın tedavi olması için yeşil kart çıkardım. Çünkü hiçbir sosyal güvencem yok. Ancak devlet hastaneleri risk altına girmek istemediklerini söylediler. İstanbul'da Florance Nightingale Hastanesi'nde kızımın tedavisi 5 bin Euro'ya yapılabilirmiş. Üç ayda bir 170 milyon TL. özürlü maaşı alıyorum ve bu ameliyatı yaptırmamız imkânsız" diyor. Mehmet, Günaydın Gazetesi'nde yayınlanan, Semra Özal'ın yardım ettiği küçük Begüm'ün haberini görünce gözlerinin dolduğunu ve bir umutla İstanbul'a gelmeye karar verdiğini söylüyor. Bir hafta önce ailesiyle birlikte İstanbul'a gelen Mehmet, bir gecekonduya yerleştiklerini anlattı. İstanbul'da da ekmek parasını çıkarmak için sokaklarda karton toplayan Mehmet'in annesi de evlere temizliğe gidiyor. "Taksim İlkyardım Hastanesi'ne gittim. Doktorlar sara hastalığının çaresi olarak beynime bir pil takılması gerektiğini ve bu pilin 10 bin dolar değerinde olduğunu belirttiler" diyen Yetgin, "Önce kızımın sağlığı" diyor.
BÖBREĞİNİ SATMAK İSTİYOR Hem kızının, hem kendinin, hem abisinin, hem de babasının hastalığı yüzünden elinin kolunun bağlandığını ve ne yapacağını şaşırdığını söyleyen Mehmet, "Son çare olarak böbreğimi satmayı düşünüyorum. Allah'tan umut kesilmez, ancak ne yapacağımı şaşırdım. Yardımseverlere sesleniyorum. Geleceğimiz onların elinde" diyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|