kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
  » Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Atatürk'ün 700 çocuğu buluştu
Atatürk'ün 700 çocuğu buluştu
Bakanlığa kadar yükseldi

Ata'nın çocukları

23 Nisan'ı ilk onlar kutladı

Mustafa Kemal 1930'larda, Türk sanayiinin kadrolarını oluşturacak 700 öğrenciyi seçip yurtdışında okuttu. Aralarında bakanlık yapanlar da bulunan öğrencilerden hayatta olan 54'ü Çocuk Bayramı için bir araya geldi.

***

Atatürk'ün 700 çocuğu buluştu

Mustafa Kemal'in Türk sanayiinin temellerini atmak için seçip yurtdışında okuttuğu 700 kişiden bugün yalnızca 54'ü hayatta. Kimi devlette çalıştı, kimi de şirketini kurarak faydalı işler yaptı.

Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmasının ardından 1925 yılında yapılan Sanayi Kongresi, ülkede özel sektörün bulunmadığı gerçeğini ortaya çıkardı. Genç cumhuriyetin batılı devletler gibi modernleşmesi ve kalkınmasını hedefleyen Atatürk, sanayileşmeyi devlet eliyle başlatmaya karar verdi. Bu kararla Sümerbank, Etibank,SEKA, MTA, MKE ve Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ ve Türkiye Çimento Fabrikaları AŞ gibi birçok şirket kuruldu. Ancak daha sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşlarını oluşturan bu şirketlerde çalışacak kalifiye eleman ve yönetici bulunamaması Atatürk'ü yeni bir girişime yöneltti. Ulu önder devlet adına kurulan bu şirketlerin yöneticilerine ihtiyaçları olan elemanları yurtdışında eğitime göndermeleri talimatını verdi.

Avrupa'dan ABD'ye Geçtiler
Bu talimat üzerine harekete geçen şirketler de 1933 yılından başlayarak sınavla belirledikleri 700 öğrenciyi Almayanya, Fransa, İngiltere ve Belçika'ya gönderdi. Genellikle mühendislik fakültelerinde öğrenim gören gençlerin üniversite ve barınma masrafları da gönderen şirketler tarafından karşılandı. İlk gidenler eğitimlerini tamamlarken, daha sonra gidenler ise patlak veren İkinci Dünya Savaşı nedeniyle eğitimlerini yarım bırakarak yurda dönmek zorunda kaldı. Ancak bu başarılı öğrenciler de ABD'ye gönderilerek eğitimlerini bu ülkede tamamladı.

Genellikle mühendisliğin çeşitli dallarında eğitim alan 700 genç, Türkiye'de döndüklerinde ise öğrenimlerini sağlayan kurumlarda çalışmaya başladı. Büyük çoğunluğu şirketlerin yeni yatırımlarında yönetici olarak görev alan bu gençler, hem kendilerini okutan şirketlerine hem de vatana olan borçlarını çalışarak ödedi. Zorunlu çalışma sürelerini dolduranların bir kısmı görevlerinden ayrılarak kendi işlerini kurdu ve ülkenin ilk sanayicileri arasında yer aldı.

Bazıları bakanlığa kadar yükseldi. Bugün yaşları 84 ile 95 arasında değişen bu ihtiyar delikanlılardan sadece 54'ü hayatta. 18'i ise 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında önceki gün İstanbul Teknik Üniversitesi'nde bir araya gelerek eski günleri konuşup, Atatürk'ü andılar.

Öncelik Toplum Çıkarına

İTÜ Sosyal Tesisleri'ndeki anlamlı buluşmada konuşan İSO ve TÜSİAD Başkanlığı, Şişe Cam Genel Müdürlüğü görevlerinde bulunan, çeşitli dönemlerde bakanlıkta yapan ünlü işadamı ve yönetici Şahap Kocatopçu, Türkiye'nin kalkınmasında rol almaları amacıyla Atatürk'ün, yurtdışına 700 öğrenci gönderdiğini belirterek, "Bizlerin özelliği toplum çıkarını kişi çıkarı üzerinde tutmamızdı. Hep bunun için çalıştık" dedi.

MTA tarafından açılan sınavı kazanarak 1937 yılında Maden Mühendisliği eğitimi almak üzere Belçika'ya gittiğini ancak metalurji mühendisliği eğitimi almaya başladığını anlatan Kocatopçu, "Ancak savaş başlayınca Almanlar Belçika'ya girdi. Böyle olunca da Türkiye'ye döndüm. Dönüşüm Fransa üzerinden oldu. Bombalanan yerleri ölen insanları ve savaşın kötü yüzünü gördüm. Daha sonra bizi ABD'ye gönderdiler. Burada eğitimimi tamamladım ve seramik üzerine de master yaptım. Biz ABD'de iken başkan Roosewelt ile seçimde yarışan Wilky daha sonra Avrupa'da savaş alanlarını gezdi ve rapor vermişti.

Avrupa'da ülkeler özellikle Fransa ve Almanya birleşecekler ve bir daha savaşmayacaklar demişti. İşte şimdi ortaya AB çıktı. Bu gün Kıbrıs'taki olaylar bu örnekte olduğu gibi değişenle değişmeyen olayıdır. Bizler Atatürk'e borçluyduk, bu borcumu ödemek için var gücümüzle çalıştık" dedi. Türkiye'ye döndükten sonra seramik eğitimi nedeniyle Karabük'te Sümerbank'ın ateş tuğla fabrikasını kurduğunu anlatan Kocatopçu, daha sonra da Şişe Cam Fabrikaları'na geçtiğini söyledi.

Boğaz Köprüsü'nde Emeği Var
Atatürk'ün yurtdışına eğitime gönderdiği öğrencilerden 90 yaşındaki Adnan Şener ise Almanya'da teknik üniversitede okuduğunu belirterek, "1942'de dönerek kendi firmamı kurdum. Sonra işlerimi geliştirerek Setaş Kimya Sanayii'ni kurdum. İşleri yürütebilecek düzeyde torunlarım var ama ben kendimi dinç hissediyorum ve halen işe gidiyorum" şeklinde konuştu.

Toplantıda arkadaşlarıyla buluşan 84 yaşındaki Orhan Alp ise 1942 yılında Berlin Teknik Üniversitesi'nden mezun olduğunu anlatarak, "Dönüp, yirmi yıl Devlet Demir Yolları'nda çalıştım. ODTÜ'de makine mühendisliği bölümünde dersler verdim. 1965-1980 yılları arasında Adalet Partisi'nden milletvekilliği yaptım. Üç defa bakanlık görevinde bulundum. Bu bakanlıkların biri 1978'de Sanayii Bakanlığı idi. Birinci Boğaz Köprüsü'nün yapımında görev aldım. O köprü benim sayemde yapıldı. Daha sonra F-16 projesini getirdim ve projeyi benden sonra Kenan Evren Paşa yürüttü. Şimdi 2 torunum var ve onlarla vakit geçiriyorum. Bizler Atatürk'e çok şey borçluyuz. Onun istediği gibi çalıştık ve sanıyorum başarılı olduk" dedi.

Ata'mıza Çok Şey Borçluyuz
Atatürk'ün gönderdiği öğrenciler arasında yer alan kimya mühendisi 86 yaşındaki İzzet Özkırım ise Almanya'da eğitim aldığını ifade ederek, yılında Berlin'e gittim. O zamanlar Alman ya güç şartlar yaşıyordu. Savaş psikolojisi vardı. Ama bizler görevimizi yerine getirip okuduk ve başarılı olduk. Bizler memleketin gelişmesinde, çağdaşlaşmasında katkımız olsun diye gönderildik. Hiçbirimiz Atatürk'ü unutmadık. Ben mezun olduktan sonra Türkiye ye gelerek Sümerbank ve MKE'de çalıştım. Atamızı hiç unutmadık. Bizler onlara çok şey borçluyuz" şeklinde konuştu.

Hasan ERŞEN-Necdet ÇOKAN MERKEZ

DİĞER GÜNÜN İÇİNDEN HABERLERİ
 Anahtarını değiştirip dükkânını soydular
 Çocuk suçlarında artış korkutuyor
 İşletmeci Çapa'ya 24 saatlik izin
 Biri bebek dört kişi can verdi
 1 gün beklese yaşayacaktı
 Seri katil yakayı ele verdi
ERDAL ŞAFAK
Mezar ötesinden çığlık
Bugün öbür dünyadan bir sesi,...
MANSUR FORUTAN
Kültürel cebellezi
Arkadaş dediğin kitabını alır üzerine...
MEHMET BARLAS
Kıbrıs'la, bir yarım yüzyıl da Avrupa Birliği uğraşsın...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Heykeltıraşın ölümü
Öyle bir racon ve terbiye vardır...
SAVAŞ AY
İsmet Ay'ın yalnızlığı, sizin kimsesizliğinizdir!
Tek...
HINCAL ULUÇ
Estergon'un sancağını gördüm!
Çocukluk ve ilk gençlik...
Aslan Santrfor: 2-1
Aslan Santrfor: 2-1
İlk yarısı golsüz biten maçta G.Saray, 65'te Ümit Karan'la öne geçti.
İyi yoldayız
İyi yoldayız
"Yavaş yavaş kendimizi buluyoruz. Denizli maçından sonra Malatya'da...
Zirvede derbi iddiası
Zirvede derbi iddiası
23 Nisan resepsiyonunda yarınki Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi...
Kıbrıs birleşik olarak AB'ye girmeli
Kıbrıs birleşik olarak AB'ye girmeli
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle,...
Kıbrıs Türk Halkı 'EVET' dedi
Kıbrıs Türk Halkı 'EVET' dedi
AB Komisyonu, Kıbrıslı Rumların Annan Planı'na hayır oyu vermesinden...
Güneydoğu'da en hızlı büyüyen sektör: Fuhuş
Güneydoğu'da en hızlı büyüyen sektör: Fuhuş
Namus cinayetlerinin işlendiği, töre adına kadınların taşlanarak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.