|
 |
|
 |
  |
|
Türkler'i kendime uydurmadım ama ben onlara uydum
İsviçre'den bir ay için Türkiye'ye gelen Joe Löliger, Türkiye'yi öyle sevmiş ki bir daha buradan ayrılamamış. 'Türk vatandaşlığımı bana Turgut Özal verdi, ben de onun adını aldım" diyen Löliger, Müslümanlığı seçtiğini ve arkadaşlarının kendisi için sünnet düğünü yaptığını söylüyor '.
İsviçreli Joe Löliger, Ankara'nın Or-An semtinde, sahibi olduğu Wine House Restoran'da dünya mutfağını, Türk damak tadıyla birleştiriyor. İsviçre'nin dağ evlerini andıran Wine House Restoran, sunduğu birbirinden ilginç ve özel mönülerin yanı sıra, sahibi Joe Löliger'in güleryüzlülüğü ve sıcakkanlılığı ile de Ankaralılar'ın gönlünü fethetti. Bundan 20 yıl önce Rahmi Koç'un sahibi olduğu Divan Otel'in reorganizasyonu için Türkiye'ye gelen Löliger, Türkiye'yi çok sevdiğini ve kendini buraya ait hissettiğini söylüyor. Türkiye'ye sadece 1 aylık bir iş için geldiğini ifade eden Löliger, "Türkler'in yabancılara gösterdiği sevgiyi, ilgiyi, sevecenliği, yardımlaşmayı gördükten sonra, buradan bir daha kopamadım. Yalnız burada Türkçe bilmek şart, Türkçe bilmiyorsanız yandınız" diye konuşuyor.
SÜNNETİM BİLE YAPILDI Türk vatandaşı ve Müslüman olduğunu belirten Löliger, sünnet olduğunu ve arkadaşlarının kendisine sünnet düğünü bile yaptığını şöyle anlatıyor: "İstanbul'da işletmeciliğini yaptığım 'Garibaldi Restoran'a Turgut Özal sık sık gelirdi. O sıralar çalışma izni sorunum vardı. Rahmetli Özal, "Ben sana Türk vatandaşlığı vereceğim, ama sen de benim ismimi kullanacaksın" dedi. Ben de onun adını aldım. Her ne kadar hala Joe diye çağrılsam da nüfus cüzdanındaki ismim Turgut Zahal. Türk vatandaşı olurken, aynı zamanda Müslümanlığı da kabul ettim. Arkadaşlarım bana sünnet düğünü bile yaptı". Löliger, Türkiye sevgisini, "Türkiye'den biraz uzak kalsam, inanılmaz özlüyorum. Bazen Avrupa'ya gidiyorum. O kadar çok sıkılıyorum ki, Türkiye'ye dönünce toprağı öpüyorum. Yeniden dünyaya gelsem, yine buraya gelirdim. Ben de bir Türk'üm ve ölene kadar da Türkiye'de yaşayacağım" sözleriyle ifade ediyor.
YÜKSEK FİYAT YANLIŞ Joe Löliger, Ankara'da yaklaşık 2 bin tane Türk mutfağı üzerine restoran bulunmasına rağmen, dünya mutfağını sunan sadece 25 mekan bulunduğundan yakınan Löliger, bu sayıyı az bulunduğunu söylüyor. Löliger, "Dünya mutfağı olan restoranların hem sayısı çok az, hem de fiyatları çok yüksek. Ben çok yüksek fiyat koymayı yanlış buluyorum. Biz burada İsviçre'den, Fransa'ya; İtalya'dan Çin'e kadar bütün değişik damak tatlarını sunuyoruz. Tabii Türk yemeklerini de unutmuyoruz. İsviçre stilinde Türk kebapları, Fransız çiğ köfteleri yapıyor. Türk yemeklerini, dünya mutfaklarıyla sentezliyoruz" diye anlatıyor kendi mutfaklarını...
TURİZM EĞİTİMİ EKSİK Müşterilerinin her biriyle tek tek ilgilendiğini söyleyen Löliger, Türkiye'de turizm eğitiminin olmadığından da şikayetçi. Löliger, "En iyi ahçılar Bolu-Mengen'den, garsonlar Sivas'tan, pastacılar da Trabzon'dan çıkıyor. Bunlar kendi alanlarında dünyayla yarışacak düzeydeler. Ama bu sektöre eleman yetiştiren doğru dürüst eğitim kurumu yok. Bu Türkiye açısından büyük eksiklik" diyor. "Benim için en önemli şey temizlik, müşteri memnuniyeti ve de özellikle disiplin" diyen Löliger, personelinde disiplini sağlarken kimi zaman zorlandığını ve Türkler'in katı disipline çok gelemediklerini söylüyor. Löliger, Türkiye'ye ilk geldiği yıllarda çok katı olduğunu söyleyerek, "Bir elemanım işe 3 gün geç kalırsa, onu hemen işten atardım. Şimdi ben de alaturkalaştım, yumuşadım. Türkler'i kendime uyduramadım ama ben onlara uydum" diye konuşuyor. Bir Türk için en önemli şeyin motivasyon olduğuna dikkati çeken Löliger, Türkler'in motive oldukları zaman, Avrupalı insanlardan çok daha iyi çalıştıklarını; ancak bunu yitirdikleri zaman da kendilerini tamamen bıraktıklarını söylüyor.
Belgin TAŞDİREK / MERKEZ
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|