kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
En büyük sınavımı babama karşı verdim
Babama rol yapamam

Zeki Alasya'nın kızı Zeynep Alasya, şarkıcılığa adım attı. Babası, bir barda sahneye çıkan Zeynep'i dinlerken ağlıyor. Ünlü oyuncu Zeki Alasya ile oyuncu Oya Alasya'nın 27 yaşındaki kızları Zeynep Alasya, sanat yolunda ilerlemeye karar verdi.

***

En büyük sınavımı babama karşı verdim

Zeki Alasya'nın kızı Zeynep Alasya, şarkıcılığa adım attı. Bir barda sahneye çıkmaya başlayan genç Alasya, gelecekte oyunculuk da yapabileceğini söylüyor
Ünlü oyuncu Zeki Alasya ile oyuncu Oya Alasya'nın 27 yaşındaki kızları Zeynep Alasya, sanat yolunda ilerlemeye karar verdi. Ama bir farkla; genç Alasya anne babası gibi oyuncu değil, şarkıcı olarak karşımıza çıkıyor. Bir yıl önce Melih Kibar'la tanıştıktan sonra müzikle profesyonel anlamda uğraşmaya başladığını söyleyen Zeynep Alasya, bir yandan albüm çalışmalarına devam ederken, bir yandan da çarşamba ve cuma geceleri Levent'teki Camelot adlı barda sahne alıyor.

* Müzikle uğraştığınız pek bilinmiyordu. Şimdiye kadar nerelerdeydiniz?
Evet, müzikle uğraştığım bilinmiyordu, çünkü profesyonel olarak uğraşmıyordum. Benim profesyonel müzik hayatım bir sene önce Melih Kibar'la tanışmamla başladı. Aslında ben de çocukluğunda saç fırçasını mikrofon yapıp şarkı söyleyen tiplerdenim.

* Peki profesyonel anlamda müzikle uğraşmak için neden bu kadar beklediniz?
Çünkü Güzel Sanatlar Fakültesi'nde seramik cam üzerine eğitim gördüm. Aslında bunda babamın çok büyük bir etkisi oldu. Müzikle uğraşmak yerine yüksek öğrenim yapmamı istedi. Şarkı söylememe izin vermemesi canımı sıkmıştı ama şimdi iyi ki beni yüksek öğrenim yapmaya itmiş diye düşünüyorum.

* Yüksek öğrenim olarak neden konservatuvarı tercih etmediniz?
Şimdiki aklım olsaydı mutlaka giderdim, ama o zamanlar havaiydim. Biliyorsunuz şan eğitimi altı sene sürüyor, bu süre o zaman gözümde büyüdü. Şimdi de o açıklarımı kapatmaya çalışıyorum. Aslında altı sene kadar piyano, dolayısıyla da solfej ve nota eğitimim var zaten. Şimdi de şanla ilgili olan kısmı tamamlamaya çalışıyorum.

ALBÜM GELİYOR
* Artık müzikle profesyonel anlamda uğraşayım diyerek mi Melih Kibar'la tanıştınız?
Yok, tanışmamız aslında biraz tesadüf oldu. Babam kendisinin bir televizyon programına katıldığında "Zeynep müzikle ilgileniyor, onu bir dinler misiniz" demiş. O da dinledi, çok beğenmiş olacak ki birlikte çalışmaya başladık.

* Şu sıralar albüm hazırlığındasınız. Albüm fikri Melih Kibar'dan mı geldi?
Aslında bir teklif olmadı. Hani evlenme teklif edilmez de "Hadi evlenelim" olur ya onun gibi bir şey oldu, "Hadi albüm yapalım" dedik. Ben Melih Kibar'la birlikte müziği öğrenmeye başlamış oldum. Çünkü müzik sadece notadan ibaret değil. Mesela hiç farkında olmadığım bir takım yeteneklerimin ortaya çıkmasını sağladı Melih Kibar.

* Hangi yetenekler?
Daha önceden hiç söz yazmazdım mesela ama meğerse benim söz yazma yeteneğim varmış. Melih Kibar da bu konuda bana güvendi sağolsun. Biliyorsunuz 80. Yıl Marşı'nın bestesi Melih Kibar'a sözleri de bana ait.

* Albüm çalışmanız nasıl gidiyor?
Tam olarak ne zaman çıkacağını söyleyemiyorum, çünkü bu tip işler biraz meşakkatli işler biliyorsunuz. Aslında ben bilmiyordum yeni öğrendim, sadece şarkı yapmak yetmiyormuş, başka şeyler de lazımmış. Ama çıkacak bir gün.

* Ne tarz müzik yapıyorsunuz?
Pop, ama bu günlük tüketilen tarzda bir pop değil. Besteler, albüm dolsun diye toplanmıyor. Hepsi bir emeğin, büyük duyguların eseri olduğu için kalıcı olmaya aday bir albüm olacak. Belki bir anda patlamalar yapmayabilir ama seneler geçince bile baştan sona dinlenebilecek kalitede bir albüm olacağına inanıyorum.

* Büyük bir yıldız olacağınızı söylüyormuşsunuz. Böyle bir hedefiniz var yani.
Yıldız olacağım demişim, öyle diyorlar, ben de başkalarının yalancısıyım. Bir kere ben "Yıldız olacağım" diye iddialı konuşamam, karakterime uymuyor çünkü. Ama yıldız olursam ne güzel tabii. İyi bir şeyler olmak için çalışıyorum, yıldız olmak için değil açıkçası ama bu iyi şeylerin sonucunda yıldız olursam da güzel bir şekilde karşılığını almış olurum sadece.

BABAMIN SESİ GÜZELDİR
* Babanızın sesi nasıldır?
Babamın çok güzel sesi vardır. Ama annemin de sesi güzeldir. Annem zaten tiyatrodan sonra, beni doğurana kadar iki sene kanto yapmış. Aslında benim anneannemin sesi çok güzeldi. Yani ailede ses güzelliği var, yetenek sonuçta genlerle geçen bir şey.

* Babanız sahnede sizi dinleyince efkarlanıyormuş galiba.
Evet çok duygulanıyor, zaten çok duygusaldır. Ama çok da objektif bakıyor, ilk kez sahneye çıktığımda en eleştirel gözle bakan oydu. Mesela annem "Karga bile olsa kızımın sesi güzel gelir" cinsinden. Ama babam öyle değil. Ben aslında burada sınava çıktım ve en çok babamın karşısındaydı bu sınav. Çünkü ben herkese yedirebilirim ben çok iyi rol yapıyorum diye ama babama yediremem, profesyonel adam sonuçta.

* Nasıl eleştiriler yapıyor babanız?
Yeni bir grup olduğumuz için sesi biraz daha açın, biraz daha kısın gibi eleştirileri oluyor. Yoksa benim şarkı söylememle ilgili bir eleştirisi olmadı, genelde çok beğeniyor. Ağlar da ben şarkı söylerken. Özellikle söylediğim bazı şarkılar vardır, Sezen Aksu'nun "Küçüğüm" mesela, onları dinlerken genellikle ağlar.

* İleride oyuncu olarak da karşımıza çıkma ihtimaliniz var mı?
Şimdi babama espri yapıyorum; "Ben meşhur olduktan sonra ayaklarıma kapanacaksın başrolümü oynar mısın diye" diyorum. O da gülüyor tabii. Şaka bir yana olabilir tabii, neden olmasın. Babam da "Yetenekli, süper kabiliyetli" deyince yapabilirim gibime geliyor artık.

* Babanızla aynı projede bir araya gelebilirsiniz belki de.
Böyle bir şey olursa herhalde mutluluktan üç ay kadar ağlarım. Yani böyle güzel bir şey olabilir mi, inanılmaz bir gurur olur benim için. Ama ben hakikaten şimdi şarkıcılığı oturtmak istiyorum, şarkıcı Zeynep Alasya insanların kafasına yerleşsin. Ondan sonra oyunculuk gibi yan uğraşlar gelebilir. O yüzden ilk planda oyunculuk olamaz.

* Peki babanız özel hayatınıza karışıyor mu. Örneğin hemen her baba gibi "Artık evlen" diyor mu?
Ben bir kez evlenip ayrıldım, başımdan böyle bir olay geçti yani. Ama hiçbir zaman benim hayatıma müdahale eden bir baba olmadı. Her zaman bana bir arkadaş gibi yaklaşır. Tabii yanlışı doğruyu da gösterir, iyi bir arkadaşın da yapacağı gibi yani.

Motive edilmedim
* Sadece babanız değil, anneniz de oyuncu. Siz oyuncu olmayı hiç düşünmediniz mi?
Bundan üç yıl önce bir gazeteci babama "Zeynep'in oyunculuk kabiliyeti var mı?" diye sordu. Babam "muhteşem" dedi. Ben bunu babamın ağzından ilk defa o zaman duydum. Beni oyunculuğa motive etmedi hiç.

* Bunun bir nedeni var mıydı sizce?
Bu dünyada en sevdiği varlık olduğum için onun çektiği şeyleri çekmemi istemedi gibi geliyor bana. Şimdi müzikte beni desteklemesinin nedeni ise bu alanda onun isminin gölgesinde daha az kalacak olmam. Öbür türlü bizi hep kıyaslarlardı. Çünkü çok büyük bir isim Zeki Alasya. Zaten benim onun önüne geçmem gibi bir şey mümkün değildi.

Eylem Bilgiç

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 Heidi, Pollyanna ve Ayşegül
 Bırakın öyle kalsın
 Vakko yaza sürpriz bir isimle "merhaba" dedi
 Jean'de geçmişe dönüş
 YKM'ye yaz geldi!
 Perihan Abla'nın masajı eritiyor
 Moda bir antika oldu
 Dik durun zayıf görünün
 Sokak çocuklarına "tişörtlü" destek
 Araba yerine uçağını park ediyor
 Tribünlerin sultanları
 O benim biricik kızım
 Kayıp Pandit'i görenler arasın
 Bir kediyle yaşamanın çok özel incelikleri
 Muhteşem Köpekler Yarışıyor"a büyük ilgi
 Edebiyat dünyasında Cihangir müdavimliği
 Haftanın Kitapları
 Sessizlikle gelen sesler
 Güzelliğe yolculuk var
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
AYŞEGÜL ALDİNÇ
Yazınızı nasıl alırdınız bugün?
Bazı insanlar hiç...
Tarantino'dan seçmeler
Tarantino'dan seçmeler
Quentin Tarantino'nun filmlerine meraklı olanlara "Bilgi'de Sinema"...
Ajanda
Ajanda
İstanbul Kültür Sanat Festivali'nin düzenlediği film festivalinin...
Eski bir Ankara evi yeniden hayat buldu
Ankara'nın sosyoekonomik yapısına uygun, sıcak ve sade bir mekan olan...
Sarayda beş yıldızlı yemek
Çırağan Oteli içindeki Tuğra Restoran'da Osmanlı mutfağının...
Gençliğin tehlikeli takıntısı solaryum
Bronz bir tene kavuşmayı tercih edenlerin sıraya girdiği solaryum salonları,...
Türkiye bitki cenneti
Bitki uzmanı Hüseyin Kemal Çağın, şifalı bitkilerden yararlanmak isteyenler...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.