Apartmanın huysuz sakini
Her apartmanda böyle bir tip vardır. Hem apartmanın her koşulundan şikâyet eder, hem de hiçbir karara katılmaz. Apartman pis der, ısınmıyor der, boyasız der. Sonra yönetim kurulunda karar alınınca, fazla masraf diyerek karşı çıkar. Türkiye yakın zamana kadar komşularıyla ilişkilerinde böyle "huysuz bir komşu"ydu.
Hemen her apartmanda böyle bir tip vardır. Hem apartmanın her koşulundan şikâyet eder, hem de hiçbir karara katılmaz. Her şeye muhaliftir. Apartman pis der, yeterince ısınmıyor der, duvarlar boyasız der. Sonra yönetim kurulunda karar alınınca, fazla masraf diyerek karşı çıkar. Apartmanın sakinleri masrafı yapıp sonra giderleri icra yoluyla tahsil etmek zorunda kalır. Türkiye yakın zamana kadar komşularıyla ilişkilerinde böyle "huysuz bir komşu"ydu. Kıbrıs konusunda hiçbir tavize yanaşmayan, sadece kendi haklı olduğu konuları gören, böyle bir düzeni sonsuza kadar sürdürebileceğini zanneden bir konumdaydı. Dünyadaki değişikliklerin pek farkında değildi. Soğuk Savaş'ın sonunun, 11 Eylül olayının dünyadaki ilişkileri nasıl etkileyip değiştirdiğini göremiyordu. Avrupa Birliği'ne üyelik konusunda ısrarlıydı ama bunun gereğini yerine getirmekte gönülsüz davranıyordu. Sanki Avrupa Birliği bizim peşimizde koşuyormuş havasına girip, Kopenhag Kriterleri konusunda yöneltilen her eleştiriyi Türkiye'nin birliğini bozmaya yönelik bir girişim olarak görüyordu. Erdoğan Hükümeti yakın tarihimizde pek görülmeyen bir tutum takınarak Kıbrıs'ta inisiyatifi ele aldı. Bunun olumlu yankıları dünyanın her yerinden geldi. Türkiye'de çok sık eleştirilen AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Verheugen'in bu konudaki değerlendirmesi çarpıcı. Türkiye'nin tutumunu öven Verheugen, Türkiye'nin yapıcı bir tutum takındığının altını çizdi. Rumlar'ın bu konudaki isteksizliğini gören Avrupa Birliği'nin Atina ve Larnaka'ya baskı uygulaması büyük bir olasılık. Türk tarafının bir "evet"i ile adanın kuzeyi için yepyeni bir sayfa açılacak. Rumlar'ın hayır demesi halinde bile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti uluslararası tanınırlık kazanacak. Washington ve Brüksel, bu konuda Rum kesimini ciddi şekilde uyararak 'hayır' oyunun doğal sonucunun bu olacağına işaret etti. Sonuç itibariyle Anayasa değişikliğinden yasalara, Kıbrıs'ta çözümcü tutumdan Batı başkentleriyle düzenli ilişkilere kadar hükümetin art arda attığı adımlar sayesinde Avrupa'daki Türkiye algısı önemli ölçüde değişti. Bunda kimileri hâlâ üzülse de 1 Mart tezkeresinin Meclis tarafından reddi de çok önemli bir rol oynadı. Bu sayede Türkiye'nin komşuları ve Avrupa ülkeleri nezdinde saygınlığı artarken başının büyük bir belaya girmesinin de önü alınmış oldu. Kıbrıs'taki yapıcı tutum Türkiye'nin uluslararası itibarını artırıcı bir başka unsur oldu. Artık Türkiye uluslararası topluluğun sürekli sorun üreten bir üyesi değil, ancak haklarını savunarak çözüm arayan bir aktörü durumundadır. Bu saatten sonra karar artık Ada halkına ait. Ulusların kendi kaderini tayin hakkı ilkesi çok açık bir şekilde oya sunulacak. Dileriz, Ada halkı ve Türkiye'nin önünü açacak bir karar çıkar, Kıbrıs da bir suç ve yolsuzluk yuvası olmaktan kurtulur.
|