|
|
Türk gibi yabancı
Son haftaların iletişim açısından en atakta olan markalarından biri de hiç şüphesiz Kia. Görebildiğim kadarıyla iki değişik Kia ürününün reklamı dönüyor tv'lerde. Rio ve Sorento... İki reklam da belli ki, yurtdışında hazırlanmış. Son derece özenle çekilmiş. Türkçe metinleri de 'tercüme kokmadan', gayet iyi yedirilmiş. 'Işığını yansıt' gibi dil zorlamaları yok yani... Bu çok önemli... Hani İngilizce de 'light' hem 'ışık' hem de hafif' anlamına geliyor ya. 'Coca-Cola Light' için İngilizce'de mükemmel bir buluş olan bu double take' (cinas) ne yazık ki, burada Türkçe'ye oturmuyor. Çünkü Türkçe'de 'yansıtmak!' denince, kendiniz pasif oluyorsunuz ve size çarpan bir şeyi başka yöne göndermeniz ifade ediliyor. Oysa Coca-Cola'nın o güzelim reklamlarının 'muradı' bu değil herhalde... Yurtdışından gelen pek çok reklam filminden rastlanan bu risk, Kia'da aşılmış. Andre Agasi Sorento tanıtımında boş bir alanda araçla manevralar yaparak bir tenis sahası çiziyor. Sonra da araçtan inip servisini atıyor. Rio'da ise sörf, plaj voleybolü gibi sporlardan yola çıkıp, "Hayatın ritmini Kia ile yakalayın" deniyor. Gelir ve kültür düzeyi nispeten yüksek bir grubu hedefleyen bu görsel yaklaşımın Kia'nın Türkiye'deki hedef kitlesi ile ne kadar uyum içinde olduğunu, önümde bir araştırma olmadan kestirmem güç. Ama reklamlar o kadar çarpıcı ki; ben daha çok Kia'nın kendini üst grup bir hedef kitle için konumlandırdığı izlenimini edindim.
|