|
|
|
|
|
|
Kişisel gelişim için farkındalık şart
Nilüfer Voltan Acar "Ne Kadar Farkındayım? Gestalt Terapi" adlı kitabıyla kendini keşfetmek isteyenlere yol gösteriyor
Psikolojik danışma ve rehberlik alanında çeviri olmayan ve Türk okuruna hitap eden çok az sayıda kaynak bulunuyor. Bu durum da bu alanın Türkiye'de gelişmesini olumsuz yönde etkileyen faktörlerin başında geliyor. Hacettepe Üniversitesi öğretim görevlisi Nilüfer Voltan Acar bu soruna çözüm getirmek amacıyla yazdığı "Ne Kadar Farkındayım? Gestalt Terapi" adlı kitabında pek çok ilke imza attı. Kitapta 1950'li yıllarda Fritz Perls tarafından geliştirilen Gestalt terapi ele alınıyor. "Gestalt" ise kelime anlamıyla Almanca'da "bütünlük" demek. Kişinin algısına önem veren bu terapi türü, psikoanalize tepki olarak doğmuş. Yoruma dayalı, insanı çözümleyen ve etiketleyen psikoanalize karşılık olarak, Gestalt terapide yorum yapılmıyor. Acar, Gestalt terapinin bu özelliğini şöyle açıklıyor: "Psikoanaliz karşısındaki kişiyi hasta olarak görür, oysa Gestalt terapide kişiler hasta değildir. Onlar uyum sorunları ve günlük stresleri olan kişilerdir. Biz bu kişilere 'danışan' diyoruz. Yorumu da danışan yapar." Yorum yapmak için ise kişinin farkındalığını yakalaması gerekiyor. Bu aslında bizim dikkatimizi çekmeyen ama hayatımıza yön veren bazı özelliklerimizin farkına varmamız anlamına geliyor. Acar'a göre bunu başarmak için yapılması gereken şey danışana hiçbir zaman "niçin?" sorusunu sormamak. "Danışana 'niçin?' demek onu savunmaya iter. Ama olumsuz özelliklerimizi fark etmeden, onları değiştiremeyiz. Değiştirmek için onları sahiplenmek gerekir. Örneğin 'Ben onu kıskanmıyorum ki' deriz ve bunu değiştirmek aklımıza gelmez. Bu nedenle farkındalık kişinin hayatında çok önemli."
ŞEKİLLER DE VAR Ne Kadar Farkındayım? Gestalt Terapi"nin bir diğer özelliği, kitabın içinde bulunan örneklerin ve şekillerin tamamen Acar'a ait olması. Zaten yazara göre de Türkiye'de bu konuda yazılmış özgün bir eser bulunmuyor. Çünkü kaynak belirtmeden çeviri yapan pek çok kişi bulunuyor. Acar ise bu bilim dalına 1980'li yıllarda ilgi duymaya başlamış ve ilerleyen yıllarda eğitim almak için yurtdışına gitmiş. Acar, workshop'larla Gestalt terapi eğitimi veriyor. Yazara göre bu terapi türü Türk insanının genel karakterine de uyuyor. "Batıda çıkan her terapi yaklaşımını sorgulamadan bizim ülkemizde uygulamaya çalıştılar. Oysa bizim daha kolektivist bir yapımız var. Batı bireycidir ve kuramları da buna göre çıkmıştır. Bizim kültürümüzü göz ardı ederek bu kuramları uygulamaya çalışmak, insanlarda nasıl bir etki yaratacağını bilemeyiz. Gestalt terapi hayatta aklar ve karalar olmadığını, hayatın grilerden oluştuğunu, insan olarak bu grileri kavramamız gerektiğini söylüyor. Kitapta, buradaki gri alanda çalışmanın söz konusu olabileceği düşüncesini önerdim." Gestalt terapide 'anı' yaşamak da çok önemli. Acar'a göre Türk insanı "Keşke şunu yapsaydım" cümlesini çok kullanıyor. Bu geçmişte yaşadığımızı ifade ediyor. Ayrıca ileriye dönük kaygılar da çok fazla yaşıyoruz. "An"ı yaşamak içinse geçmişe yönelik işlerimizi bitirmek ve kaygılarımıza son vermek gerekiyor. Temas, Gestalt terapide dikkat çeken kavramlardan biri. Temasla birlikte kişide "kendim" ve "başkası" sınırları oluşuyor: "Annelerimizin babalarımızın bizi yetiştirirken 'yapma', 'ayıp', 'komşu ne der', 'günahtır' gibi yüklemeleri bizim kişiliğimizde olumsuz etkiler yapmış olabilir."
Ne Kadar Farkındayım - Gestalt Terapi / Nilüfer V. Acar / Babil
Ece Koçal
|
|
|
|
|
|
|
|
|