IMF'nin başından Cumhurbaşkanlığına
Kim derdi ki, "Alman cumhurbaşkanının seçilmesinde bizim de tuzumuz olacak" diye. Gerçi biraz erken ama göründüğü kadarıyla 23 Mayıs'ta Almanya'nın yeni cumhurbaşkanı IMF Başkanı Horst Keohler olacak. "Olacak" diyoruz, çünkü Koehler'i aday gösteren liberal ve muhafazakarlar seçimi yapacak mecliste çoğunluğa sahipler. Olayın Türkiye ile ilgisi ise IMF'den geliyor. Dört yıldır IMF başkanlığını yürüten Koehler'in sevap ve günahlarına bakıldığında sevap, yani başarı hanesinde Türkiye de var. Asya ve Rusya krizlerindeki beceriksizliğiyle eleştirilen IMF, Koehler'in döneminde Türkiye'nin krizden çıkmasına yardımcı oldu; bu uğurda Türkiye'nin kotasının çok üzerinde kaynak Ankara'ya aktarıldı. Sadece Türkiye değil, Brezilya da benzer bir krizden IMF'nin sağladığı destek ve 31 milyar dolarlık kredi ile çıktı. Türkiye'deki hükümetlerin uyumlu politikaları Koehler'e ve IMF'ye itibar kazandırırken, Arjantin onun günahları arasında ilk sırayı aldı. Tarihinin en derin krizi ile karşılaşan Arjantin'e, özellikle geçen yıl açılan krediler IMF'nin ortağı olan birçok ülkenin tepkisini çekti. Özellikle IMF'nin en büyük sermayedarı olan ABD'deki vergi mükellefleri "Bizim zorlukla ödediğimiz vergiler, Arjantin gibi ülkelerdeki basiretsiz politikacıların hatalarını telafi etmekte kullanılamaz" diye kazan kaldırdılar. Koehler ile çatışarak IMF'den ayrılan baş ekonomist Michael Mussa'ya göre Fon'un Arjantin sorununa yaklaşımı tam bir felaketti. Ona göre Koehler, Arjantin'e daha fazla destek sağlanmasına karşı çıkabilir ve böylece gereken politikaları uygulamayan ülkelere karşı açık bir mesaj verebilirdi. Koehler ise Arjantin'e karşı hep esnek davrandı. Belki de bu yüzden onun gidişinden en çok Arjantinliler tedirgin oldular. Üstelik bu tedirginlik Arjantin'in IMF'ye 9 Mart'ta yapması gereken 3.1 milyar dolarlık geri ödemenin hemen öncesinde ortaya çıktı. Arjantin'in parayı ödeyip ödemeyeceği henüz belli değil. Bilinen tek şey Afrika, yoksullukla mücadele ve uluslararası ticaretin geliştirilmesi gibi konulara eğilmesi övgüyle karşılanan Koehler'in ayrılsa bile Arjantin probleminden kolayca kurtulamayacağı. Yeni başkan kim olur? Yenisi seçilinceye kadar Koehler'in yerine, yakından tanıdığımız ve hayatının bir bölümünde ekmeğini Türkiye'de kazanmış olan yardımcısı Anne Krueger bakacak. Kurulduğu 1945'den bu yana IMF'yi hep bir Avrupalı, Dünya Bankası'nı ise ABD'li yönetti. Bir tür centilmenlik anlaşması bu. Gerçi geçen defa ABD, vatandaşı Stanley Fischer'i getirmek istedi ama sonunda gelenek değişmedi. Şimdi de değişmesi beklenmiyor. Şimdilik ortada dolaşan bazı isimler var. Örneğin Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nı yöneten Fransız Jean Lemierre, JP Morgan'dan İngiliz Andrew Crockett, İngiliz Maliye Bakanı Gordon Brown, İspanyol Ekonomi Bakanı Rodrigo Rato, Goldman Sachs'tan İtalyan Mario Draghi ve Polonya Merkez Bankası Başkanı Leszek Balcerowicz. IMF'ye yüklü geri ödemelerimizin yakında başlayacağı ve belki de yeni bir program imzalamak zorunda kalabileceğimiz için yeni başkanının kimliği bizim için oldukça önemli.
|