Intesa, İtalya'nın en büyük bankası. Her biri en az 150 yıllık geçmişi olan Banco Ambrosiano Veneto ile Cariplo'nun 1998'de birleşmesi ve 1999'da onlara 100 yıllık Banca Commerciale Italiana'nın katılmasıyla oluşmuş. Avrupa'nın ise ilk 20'si arasında bulunuyor. Üçyüz milyar euroluk aktifi ile Türk bankacılık sisteminden bile daha büyük. Önemli zararlar yazdığı Güney Amerika'dan çıkmayı tam başarmışken, Türkiye'nin en büyük 4 özel bankasından biri olan Garanti'yi almayı neden istedi? Intesa'nın diğerlerinden farkı Intesa bir Türk bankasını alan ilk yabancı olmayacak. Ancak yine de diğerlerinden önemli bir farkı olacak çünkü şimdiye kadar yabancılar hep küçük ve orta ölçekli bankaları aldılar. Şimdi ise ilk defa bir yabancı, Garanti gibi büyük ve pazar payı yüksek bir bankayı alıyor. Hangi kriterden bakarsanız bakın Garanti sektörde en az yüzde 10 dolayında payı olan bir banka. İşte Intesa, parayı böylesine yüksek bir pazar payına ödüyor. "Türkiye'deki en iyi ve en büyük bankalardan biri hakkında konuşuyoruz ve bu banka halihazırda kar ediyor" diyor Intesa'nın CEO'su Corrado Passera ve devem ediyor: "Brezilya'da 12'inci olan bir bankaya ve üstelik de para kazanmadan ödediğimizden çok farklı olmayan bir rakam ödeyerek Türkiye'nin en büyük üçüncü bankası olacağız." Garanti'nin satın alınması Intesa'nın güçlenme stratejisinin bir parçası. Bir yanda Parmalat gibi nedenlerle başının ağrıdığı iç piyasadaki konumunu düzeltirken, öte yanda potansiyel gördüğü yeni piyasalara girecek. Bu kapsamda Intesa'nın Garanti'ye olan ilgisi sadece Türkiye ile sınırlı olmayacak. Intesa muhtemelen Garanti markası ile bölgesel bir açılıma gidecek ve balkanlara, Orta Asya'ya, Türki cumhuriyetlere girecek. Çünkü Garanti, teknolojisi, bilgi ve tecrübesiyle Intesa'yı bu amacına ulaştırabilecek yapıda. Rekabet getirecek Yabancı bankalar bir ülkeye ne getirir? İlk başta sermaye getirir; know-how ve teknoloji getirir; bankacılık davranış biçiminde ve risk algılamasında değişiklikler getirir. Gerçi bizde yerli bankaların know-how ve teknoloji açısından sorunları yok, hatta birçok yabancıdan daha iyiler. "Yabancıların varlığı krizlere karşı güvencedir" demek de doğru değil çünkü Arjantin gibi bankacılık sektöründe yabancı ağırlığı olanların kolayca krize girdiklerini gördük. Yabancıların girdikleri ülkeye getirdikleri en önemli şey herhalde rekabet olsa gerek. Intesa da karlılığın hala sorun olduğu bankacılık sistemimize ciddi rekabet getirecek; daha doğrusu var olan ve mevduata güvencenin sınırlanacağı 1 Temmuzdan itibaren daha artması beklenen rekabeti kızıştıracaktır. Intesa gibi A seviyesinde kredi notuna sahip bir bankanın sermaye desteğini almak Garanti'yi dışarıda daha rahat ve ucuza borçlanır ve içeride ise daha fazla risk üstlenebilir hale getirecektir. Artan rekabet ortamında yerli bankalar, Intesa ile rekabet edebilecek ölçeğe ya da yapıya ulaşmak için sermaye enjeksiyonu ve yeniden yapılanma baskısı altında kalabilirler. Rekabetin arttığı, karların azaldığı ve marjların daraldığı bir ortamda ilk akla gelen küçük ve orta ölçekli yerlilerin aralarında birleşmeleridir ancak bizde böylesi bir birleşme kültürünün olmaması işi zorlaştırıyor. Birleşme belki de ancak BDDK gibi bir otoritenin insiyatifi ile olabilir.