|
|
Turistleri kazıkladık, ya sonra?
atv'deki "Arapsaçı" dizisinde karşılaştığım olay, tüylerimi diken diken etti
DİZİ gerçekten güzel. Sıcacık bir "insan" hikayesi. Üstelik tempo ve heyecan bir saniye bile düşmüyor. Öyküsünü Şevket Çoruh yazmış. Zaten Çoruh'un içinde bulunduğu her şey nedense bana son derece içten ve sıcak geliyor. "Sultan Makamı" dizisini ve "İnşaat" filmini izlerken de aynı duyguları hissetmiştim. Bana göre "Arapsaçı"nın mayası tutacak. Bu genellemenin ardından "özel bir duruma" dikkat çekmek istiyorum. Dizinin kahramanları, çağdaş Robin Hood'lar gibi çalışıyorlar. Haksız kazanç elde eden zenginleri, mafya babalarını dolandırıp, paraları fakir fukaraya dağıtıyorlar. Ama "ilk icraatları" ekran karşısında benim kanımı dondurdu. Kahramanlarımız, Sultanahmet'te, içinde Japon turistlerin bulunduğu bir otobüsü, şoför ve rehber kılığına bürünerek kaçırdılar. Boğaz Köprüsü'nden geçerken de "Asya'dan Avrupa'ya geçiş parası" adı altında Japon turistlerden 50'şer Euro topladılar. Sonra da köprünün ayağında otobüsü terk edip, şaşkın turistleri ortada bırakarak kaçtılar. Akşam da paraları mahallenin fukaralarına dağıttılar. Dar çerçevede bakarsanız, fukaraları sevindirmek olumlu gibi görünebilir. Ama geniş perspektifte, olay Türk Turizmi'ne balta vuracak, turizm kapkaççılarını, çifte rezervasyoncuları özendirecek bir boyut kazanıyor. Düşünsenize, dört tane fakiri sevindireyim derken, kapısına kilit vurulacak turizm işletmeleri yüzünden kim bilir kaç ailenin ocağı sönecek... Hazır elimiz değmişken bu güzel dizideki iki basit hatadan daha söz edelim: Nazmi Baba, gizlice para dağıtılacak fakir aileler için "Fukara oldukları için adreslerini muhtarlıktan bulmam çok güç oldu" diyor. Ama para dolu zarflar gizlice kapı altlarından atılırken görüyoruz ki, bütün evler yan yana... Sonra ilk kez şirkete temizlikçi gibi giren kadın, güvenlik görevlisine "Amirim sen çok sinirlisin. Dur ben sana bir kahve yapayım" deyip, mutfağa gidiyor. İnsan ilk kez gördüğü bir adamın kahveyi sade mi, orta mı, şekerli mi içtiğini nasıl bilebilir ki?.. Bu gibi durumlar için atalarımız güzel bir söz söylemiş: "Sinek küçüktür ama mide bulandırır..." Dizinin geleceği parlak. Ama bu tür basit hatalar tekrarlanmadığı taktirde...
|