| |
|
|
Sürekli "Sorun Olmak" çıkmazı!
Son olarak HAMAS lideri Şeyh Ahmet Yasin'in İsrail tarafından öldürülmesi ile, belli ki "Filistin Sorunu", yeni tırmanışlarla daha kanlı bir sürece giriyor. Türk iç ve dış politikasına yön veren siyasetçilerin, bürokratların ve düşünce odaklarının, "Filistin Sorunu"nu dikkatle inceleyip, bundan ders almaları gerekiyor. Bir devletin veya bir etnik topluluğun, uluslararası hukukun kurallarını ve Birleşmiş Milletler düzenini, sürekli yok saymaları, sadece felaket getiriyor. Eğer Filistinliler ve Araplar, Birleşmiş Milletler 1948'de İsrail ve Filistin devletlerinin varlığını kabul ettiği zaman buna uysalardı, şu anda yerleşik bir Filistin Devleti, İsrail'in yanında var olurdu. Ama Filistinliler ve Araplar, Birleşmiş Milletler'i hep yok saydılar. Savaşla ve direnişle, İsrail'i yok edeceklerini zannettiler. Sonuçta, Filistin, hep "sorun" olarak kaldı. Son dönemde de, İsrail aynı şeyi yapıyor. Birleşmiş Milletler'i yok sayıyor. Bu konuda da, Amerikan desteğine güveniyor. Açık görelim meseleyi... Bu tablo içinde, İsrail'in sadece istikrarı ve güveni değil, geleceği de tehlikededir. Türkiye gibi ülkeler, bu olaylardan ders almalıdır. Süper devletler, nükleer güçler bile, uluslararası hukukla ve düzenle uyuşamadıkları zaman, hep problemli yaşıyorlar. İşte Sovyetler'in durumu, işte Amerika'nın bunalımları...
|