İSO Başkanı, 2004'ün ilk iki ayında teşvik kapsamına alınan yatırım tutarının geçen yıla göre üçte bir azaldığını belirterek, "Artış beklerken geriye düşmemiz son derece düşündürücü" dedi.
Başta IMF olmak üzere uluslararası kuruluşlar, Türkiye ekonomisine övgüler yağdırıyor. Hükümetin mali disiplin ve kamu harcamaları konusunda gösterdiği başarı alkışlanıyor. Enflasyon düşüyor, hatta geleceğe dönük beklentiler sürekli olumlu bir seyir gösteriyor. Ancak Merkez Bankası ve Devlet İstatatistik Enstitüsü'nün yayınladığı tüketici eğilim anketi, çarpıcı bir gerçeği de göz önüne seriyor. Tüketici, yatırım yapma konusunda uygun zaman olduğunu düşünmesine rağmen, gelecek altı ayda dayanıklı tüketim malı veya otomobil alma konusunda isteksiz. Üstelik bu isteksizliğin oranı dayanıklı tüketim mallarında yüzde 78.1, otomobilde ise yüzde 90'lara ulaşmış durumda. Çünkü gelecek dönemde insanların yüzde 67.1'i tasarruf yapma ihtimalinin olmadığını düşünüyor. Bu da harcamalarını etkiliyor. Peki, siyasi istikrar sağlanmış, güven oluşmuş, enflasyon düşmüşken, insanlar istihdam konusunda neden bu kadar umutsuz?
BAHAR HAVASI YETMİYOR Dün İstanbul Sanayi Odası'nda (İSO) da bu sorunun cevabı arandı. İş dünyasına göre, bu dengesizliğin arkasında iş dünyasının mutsuzluğu yatıyor. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük de konuşmasında bu noktanın altını çizdi. Ekonomideki bahar havasının devam ettiğini belirten Küçük, "Ancak, göstergelerdeki olumlu gidiş ve bu bahar havası, ne yazık ki yatırımları harekete geçirmeye yetmedi" dedi. Küçük, İSO Meclis toplantısında yaptığı konuşmada enflasyondaki düşüşün, üretim ve ihracattaki artışın devam ettiğini dile getirerek şunları söyledi:
YATIRIM EĞİLİMİ AZALDI "Bunlar sevindirici ve bahar havasını haklı kılan gelişmeler. Ancak, bu bahar havası ne yazık ki yatırımları harekete geçirmeye yetmedi. Hazine Müsteşarlığı'nın verilerine göre, 2004'ün ilk iki ayında teşvik kapsamına alınan yatırım tutarı geçen yılın aynı dönemine göre üçte bir oranında azaldı. Artış beklerken 2003'ün gerisine düşmemiz son derece düşündürücü. Çabalara rağmen, yatırım ortamının iyileştirilmesinde arzu edilen ölçüde yol alınamadığını göstermektedir. Ümidimiz, bu tablonun yılın kalan kısmında süratle değişmesidir. Yatırımlarımız artmadığı sürece, bahar havasının kalıcılığına ikna olmak bizim için kolay olmayacak. Yatırımlar artmadan, büyümenin sürdürülebilir kılınması, istihdam sorununun çözülmesi mümkün olabilir mi?"
İSTİHDAMDA ZAAFİYET SÜRÜYOR Ekonominin istihdam yaratma konusundaki zafiyetinin devam ettiğini, DİE'nin açıkladığı, 2003'ün son çeyreğine ait istihdam verilerinin toplam istihdamda geçen yılın aynı dönemine göre 847 bin kişilik bir azalma olduğunu gösterdiğini belirten Küçük, yatırımları artırma, uluslararası doğrudan yatırımlardan daha çok pay alma başarılamadığı sürece işsizlik sorununun daha da ciddileşeceğine dikkat çekti. Konuşmasında, ekonominin performansı açısından hayati bir önem taşımasına rağmen ihracatın önündeki engellerin henüz kaldırılamadığını ifade eden Küçük, "İhracatın yavaşlaması 2004 için hedeflenen büyümenin gerçekleşmesini de zora sokacak. Tüketim ve yatırım harcamalarının 2004'te de öngörüldüğü ölçüde artmaması kuvvetle muhtemeldir. İş yine ihracata kalacak. Bu nedenle ihracatçı sanayicimizin sıkıntılarını dikkatle dinlemek, anlamak ve süratle çözüm üretmek daha da önemli hale geliyor" dedi. Meslek komiteleri durum tespit anketi sonuçlarına göre, işletmelerin temel sorunlarında henüz ciddi bir iyileşme olmadığını, iç piyasaya yönelik sıkıntıların devam ettiğini, girdi maliyetlerinin iyileşmediğini, uygun koşullarda ve uzun vadeli finansman imkanının hala sağlanamadığını anlatan Tanıl Küçük, bu koşullarda çalışma barışının devamının işletmeler için daha da önemli hale geldiğini vurguladı.