| |
|
|
Büyükburç'un yanında Tarkan!
Gazinoların altın devrini yaşadığı dönemlerde bir adam "Devrim" yaptı. Genellikle bayan assolistlerin kadro başı olduğu gazinolarda, "erkek ve popçu assolist" olmayı başardı çünkü bu adam. O görkemli gazinolar, Maksimler, Çakıllar, Garlar, Bebek ve Taksim Belediye'lerin, Casablanca'ların neonlarını, en üste yazılan adlarıyla Zeki Müren, Adnan Pekak, Sevim Çağlayan, Behiye Aksoy, Sevim Tanürek, Nesrin Sipahi, Neşe Can, Neşe Karaböcek parsellemişken Erol Büyükburç diye bir genç adam çıktı ve sözünü ettiğim "devrim"i yaptı. Nice dev ismi altına alıp assolist oldu bu gazinolara ve çok da iyi "iş" yaptı..
Alemde tek geçilen Şimdi Tarkan'ı yerden göğe koyamıyor herkesler. Yanlış ediyorlar kanımca. Tarkan büyük yıldız, büyük yetenek amenna. Ama iletişimin, pazarlamanın güdük, müzik-eğlence sektörünün ilkel denilecek koşullarda yaşadığı; bırakın televizyonun varlığını, kasaba çocuklarının raylar boyu koşarak tren yolcularına "gazete at gazete at!" diye bağırdığı "medya fakirliği" yıllarıydı o yıllar. Ve o cüce olanaklarla bile Erol Büyükburç, tüm memleket ahalisi tarafından tanınır sayılır sevilir, alemde tek geçilirdi...
Müzik krallığı Bu sıradışı adamın, bu Türkiye'nin gerçek anlamdaki ilk "Pop Star"ı olabilmiş dev şarkıcının geçmişine şöyle bir göz atınca görürüz ki, sadece kıyafet ve tavırlarıyla öncü olmamış, aynı zamanda ilk Türk pop müziği bestecisi, ilk türkü düzenlemecisi, ilk turneye çıkan popçu sıfatlarını da hak etti. Ayrıca cazdan türküye, alaturkadan rock'a uzanan birçok tarzı deneyerek yeni bir miladın başlamasına da vesile olmuştu Büyükburç. Müzik kuyusuna 50 yıldır emek ve başarı kovası sallamanın sonucu; 8 taş plak, 65 tane 45'lik plak, 4 long-play, 12 kaset, 700'ün üzerinde beste ve 2000'in üzerinde ödül. Hepsinden önemlisi hiçbir zaman aksi söylenemeyecek ebedi bir "müzik krallığı". Krallığın yanında starlık sönük kalır. Öyle değil mi?..
|