| |
AKP'ye değil, oy farkına bakalım..
AKP yüzde kaç oy alır? Kimi yüzde 50'yi rahat aşar diyor, kimi yüzde 45'te kalır.. Kimi de sürpriz olacağı düşüncesinde.. Yüzde 60'a yakın oy alacağını iddia edenler de var.. Kendi telaffuz etmiyor ama Başbakan Erdoğan'ın gönlünden geçen Demokrat Parti'nin 1954 seçimlerindeki rekorunu kırmakmış.. Yani yüzde 57.5'i aşmak.. Tahminler üzerinden çeşitli yorumlar da yapılıyor.. Aşırı güçlenen iktidarın sakıncaları üzerinde duruluyor.. Çok yüksek bir oy oranı çıkma ihtimalinin AKP kurmaylarını bile kaygılandırdığı iddia ediliyor.. Aslında tartışma noktamız yanlış.. İktidarın, 'Aşırısı zararlıdır; gidin başka partilere de oy verin' diyecek hali yok.. Seçmen davranışını kontrol edecek bir güç de yok.. Zaten önemli de değil.. Sakıncalı olan iktidarın yüzde kaç oy alması değil? Kaç alırsa alır.. Sakıncalı olan iktidarın oy oranıyla muhalefetin oy oranı arasındaki farkın büyük olması.. Yani makasın çok açılması.. 1957 seçimlerinde rekor kırıldı.. DP yüzde 57.5 oy aldı ama karşısındaki CHP'nin oyu yüzde 35.29'du.. Ucube seçim sistemi nedeniyle DP ezici bir çoğunlukla meclise hakim oldu ama oransal olarak karşısında hatırı sayılır bir güç vardı.. Avrupa'da peşpeşe iki seçim yaşandı.. Biri Yunanistan'da, diğeri İspanya'da.. Her iki ülkede de iktidar değişti.. Yunanistan'da PASOK gitti, Yeni Demokrasi Partisi geldi.. Oy oranlarına bakalım.. PASOK yüzde 40.5, YDP yüzde 45.5.. Yüzde 45 ile iktidar olan sağın karşısında güçlü bir sol parti var.. Makas açık değil.. İktidar alternatifi yüzde 40'larda.. Demokrasi terazisinin ibresi şaşmamış.. Geçelim İspanya'ya.. Yunanistan'da yaşananın tam tersi oldu.. Sağcılar gitti, solcular geldi.. Sosyalist İşçi Partisi yüzde 42.6 ile ipi göğüsledi.. Muhalefete geçen Halkçı Parti ise yüzde 37.6 oranında oy aldı.. Makas açık mı? Hayır.. Yüzde 42.6 tek başına iktidar bile çıkaramadı.. İspanya'da koalisyon kurulacak.. Yunanistan'a da İspanya'ya da baktığımızda gördüğümüz şu: İki temel parti var.. Sekiz-on puanlık seçmen tercihi, iktidarı değiştiriyor.. Güçler dengesi bozulmuyor.. Sağ olsun, sol olsun alternatif parti her zaman iktidar partisine yakın bir oy oranıyla sırasını bekliyor.. Bunun adı ne? Ayakları yere basan demokrasi.. Dönelim Türkiye'ye.. Konuya bu açıdan baktığımız zaman sağlıklı bir demokrasi için, siyasetin tek merkeze sıkışmaması için iktidardan çok alternatifinin alacağı oy oranı önemli.. Yani, farkın makul seviyede olması.. CHP olur, DYP olur, bir başka parti olur; bilemem.. Eğer AKP yüzde 50'leri bulacaksa onu izleyen partinin yüzde 30'u aşması gerekir.. Kalıcı ve sürdürülebilir demokrasinin olmazsa olmaz kuralı budur.. Bugüne kadar da hep böyle olmuştur.. AKP yüzde 50'yi aşar, en yakın rakibine 30 puandan fazla fark atarsa, diğer partiler irili ufuklı tespih taneleri gibi dizilirse.. Siyasette sıkıntı var demektir..
|