İstanbul'un o tepeden tırnağa kara ve tipiye gömüldüğü gündü.. Arka arkaya iptal haberleri geliyordu, bana ve Yasemin'e.. Yılmaz Ulusoy dostumun kitap tanıtma kokteyli de vardı.. Gitmek imkansız.. "O da iptal edilmiştir mutlak" dedim.. Edilmemiş.. İki hafta sonra rastladım Yılmaz'a.. "Yahu öyle bir günde nasıl yaptın bu işi" dedim.. "Kitabın adına baktın mı" dedi.. "İptal etsem, o adı koyma hakkım olur muydu?.. Olsa inanan olur muydu?.." "Yılmayan Bir Adamın Öyküsü" bu.. Adı Yılmaz zaten.. Kar yıldırabilir mi?.. "Yılmayın.. Yılan ve köşesine çekilen dünyanın acımasız sahnesinden çekilir" demek için yazmış kitabı zaten.. Ve tam 23 yılda yazmış.. D&R'da benim kitabımı imzalıyor.. 15 kelimeyi nerdeyse 5 dakikada yazınca "Anladım şimdi niye 23 yıl sürdüğünü" dedim.. "Yazdığım anılar olsa, kolaydı, oysa ben başka şeyler yazdım" dedi.. 400 sayfaya yakın bu başka şeyler.. Ama gözünüz korkmasın.. Kolay okunan bir baş ucu kitabı bu.. İçindekiler'e bakın. Hangi konu ilginizi çektiyse açın o yazıyı okuyun.. Benim köşe yazılarımdan kısa.. Turizm mi?.. Futbol mu.. Aile mi?.. Aklınıza ne gelirse.. Enerji.. Enflasyon.. Trafik.. Eline sağlık Yılmaz Adam!.. Kitabı yayına hazırlayan Mehmet Soysal'ın da eline sağlık tabii..