  |
|
Sevgilisi elendi, Pınar finale kaldı
Akademi Türkiye'nin kıvırcık saçlı güzeli Pınar, elemelere sevgilisi ile katılmış. Ancak şans, onun yüzüne gülmüş. Pınar, "Gözüm arkada kalmadı, çünkü o benim için en iyisini isteyecektir" diyor.
Akademi Türkiye Pınar için, hem büyük bir sevinç hem de büyük bir hayal kırıklığı anlamına geliyor. Çünkü elemelere erkek arkadaşı ile birlikte katılan Pınar, finale birlikte seçilmeyi hayal ediyordu. İkisi de müzik tutkunuydu, yıllarını müziğe adamışlardı ve birlikte 'sahne hayali' kuruyorlardı. Ancak Pınar yarışmanın finalistleri arasında yer alırken, erkek arkadaşı elendi. Bu, Pınar için yeni bir başlangıç. Üstelik erkek arkadaşı da, onun en büyük destekçilerinden biri. Her şeyde bir hayır vardır mantığı ile yola çıkan Pınar "O da benim için en iyisini isteyecektir, gözüm arkada kalmadı ama onu çok seviyorum" diyor. Beş çocuklu bir ailenin, 'dört numaralı' çocuğu olarak 1981 yılında Bursa'da doğdu. İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi üçüncü sınıfta öğrenim gören Pınar'ın babası mimar, annesi ise memur emeklisi. Daha önce Milliyet Gazetesi'nin düzenlediği Liselerarası Müzik Yarışması'na katılan Pınar'ın bu yarışmada birinciliği bulunuyor. Amatör olarak çeşitli orkestralarda solistlik de yapan genç yetenek, Akademi'nin kendisi için büyük bir fırsat olduğuna inandığını ifade ediyor. Tercihini müzikten yana kullanan Pınar, öğrenimine son vermeyi düşünmüyor ancak yarışma sonuçlanana kadar kaydını dondurduğunu dile getiriyor: "Bu bulunmaz bir şans ve ben bunu değerlendirmek zorundayım. Ama okulumu tamamlayacağım" diye konuşuyor. Şarkıları kendine has bir üslupla yorumladığını anlatan Akademi evinin kıvırcık saçlı güzeli, kendini tanımlamak için iki kelimeyi kullanıyor; deniz ve gökyüzü. İkisine de hayran olduğunu vurguluyor. Saatlerce bir deniz manzarasını ve gökyüzünü seyredebileceğini söyleyen Pınar, "Ben bir manzara aşığıyım" diyor. Boş zamanlarında da resim yaptığını anlatan Pınar, gitar çalmayı da sevdikleri arasına ekliyor. Pınar'ın bir başka boş zaman eğlencesi ise 'örgü'. Kazaklarını, hırkalarını kendisinin ördüğünü belirten Pınar, "Örgü örerken bütün stresimi atıyorum" diyor. Müzik eğitimi almamasını bir dezavantaj olarak nitelendirse de yorumuna inanıyor ve bu dezavantajının evde verilen müzik eğitimi ile aşacağına inanıyor. Pınar, "Bu kadar iyi hocalarla çalışmak büyük bir şans" şeklinde konuşuyor. Yarışmayı kazanacağına inanan genç yetenek, evdeki tek favorinin kendisi olduğunu düşünüyor.
|
