|
|
|
|
|
Türkler barışmak için sevişiyor
|
|
Cinsellikte de diğer ülkelerden ayrılan özelliklerimiz var. 32 ülkede 27 bin 500 kişi üzerinde yapılan bir araştırmaya göre Türkler en çok kavga ettikten sonra barışmak için sevişiyor.
Cinselliğin önemi yaş ilerledikçe azalmıyor. Pfizer'in 40 yaşın üzerindeki kadın ve erkekle yaptığı araştırma da bunu kanıtlıyor. Araştırmaya katılanların dörtte üçü cinselliği yaşamlarının önemli bir parçası olarak nitelerken, sorun yaşayanlar bunu yaşlılığa bağladıkları için doktora gitmeye çekiniyor.
BİN BEŞ YÜZ KİŞİ KATILDI Araştırma sonuçlarının bir başka ilginç noktası da Türkler'in cinselliğe bakışı. Türkiye'den de 1500 kişinin katıldığı araştırmaya göre çiftlerin yüzde 73.7'si bir tartışmadan sonra barışmak için partneriyle cinsel ilişkiye giriyor. Dünyada ise bu oran yüzde 66.
ŞAŞIRTICI SONUÇLAR
* TÜRK erkekleri cinselliğin yaşamlarında çok önemli olduğunu düşünüyor.
* ARAŞTIRMAYA katılan Türk kadınlarının sadece yüzde 28'i seksten zevk alıyor.
* ÇİFTLERİN yüzde 60'ı performans azalmasının ilişkiyi etkileyeceğine inanıyor.
* 60 YAŞINDAN sonra erkeklerin çoğunda ereksiyon sorunu ve cinsel isteksizlik başlıyor.
*** Sevişmek için en güzel bahane
Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 32 ülkede yapılan araştırma 40 yaş üstündeki Türkler'in cinsellikte pek çok konuda farklı davrandığını gösteriyor. Bunlardan biri de kavgalardan sonra barışmak için sevişmeyi tercih etmesi.
Dünya erkeklerine göre Türk erkekleri için cinsel ilişki çok daha fazla önemli. Türkiye'nin de içinde olduğu 32 ülkede yapılan "Cinsel Tutum ve Davranışlar Araştırması" cinselliğin, 40 ile 80 yaş arasındaki kadın ve erkeklerin yaşamında önemli bir yer tuttuğunu gösterdi. Araştırmaya katılanların dörtte üçü, "Cinsellik yaşamımızın önemli bir parçası" diyor ama buna rağmen yüzde 35'i de çeşitli nedenlerden dolayı cinsel ilişkiden kaçınıyor. Ayrıca cinsel sorun yaşayanların beşte birinden daha azı sorunlarını çözmek için doktora başvuruyor. Yani büyük bölümü cinsel bozuklukları için bir girişimde bulunmuyor.
Oysa uzmanlar, bu yaştaki insanların mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri için cinselliği doyasıya yaşamaları gerektiğine dikkat çekiyor ve bunu çözmek için de doktorlara başvurmalarını öneriyor. Araştırmadan çıkan genel ve en önemli sonuç bu. Ancak detaylara inildiğinde ilginç sonuçlarla karşılaşılıyor. İşte Türkiye ve dünyadaki 40 ile 80 yaş arasındaki kadın ve erkeklerin cinselliğe bakışı, cinsel ilişki yaşama sıklığı, cinsel sorunları ve çözüm arayışları...
Pfizer'in araştırması, Türkiye'nin de içinde bulunduğu 32 ülkede 27 bin 500 kişiyle görüşülerek gerçekleştirildi. Türkiye'de görüşmeler bin 500 kişi ile yüz yüze yapıldı. 40 yaş ve üstündeki insanların cinsel yaşamına ışık tutan araştırmadan hayli ilginç sonuçlar elde edildi.
DOKTORA GİTMİYORLAR Katılımcılara önce "cinsel ilişkinin önemi" soruldu. Katılımcıların yüzde 86'sı "Kendimi partnerime duygusal olarak yakın hissetmek için cinsel ilişki yaşıyorum" cevabını verdi. Yüzde 66'sı ise bir çatışma ya da tartışmadan sonra barışmak için partneriyle cinsel ilişki yaşadığını söyledi. Türkiye'de aynı soruya verilen cevaplar ise şöyle:
Türkler'in yüzde 85.7'si partnerine duygusal olarak yakın hissetmek, yüzde 73.7'si ise bir çatışma ya da tartışmadan sonra barışmak için partneriyle seks yapıyor. Araştırmaya katılanların çoğu, yaşadıkları cinsel sorunları yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak görüyor ve bu yüzden de doktora başvurmuyor. Cinsel sorunları doğal olarak görenlerin oranı yüzde 57. Böyle düşünen Türkler'in oranı ise daha fazla; yüzde 72.2. Oysa araştırma, bu yaştakilerin üçte birinden fazlasının cinsel sağlık sorunları yaşadığını gösteriyor. Uzmanlar, cinsel sorunlar hakkında eşlerin birbirleriyle ve doktorlarıyla mutlaka konuşmalarını öneriyor.
Bu arada 40 yaş ve üstü kadın ve erkeklerde en çok rastlanan cinsel sorunları da aktaralım. Erkeklerdeki cinsel işlev bozuklukları, sertleşme, erken boşalma ve orgazm güçlüğü. Her on erkekten üçü bu tür sorunlar yaşıyor. Kadınlardaki cinsel sorunlar ise, cinsel istek, cinsel uyarılma, orgazm ve cinsel ağrı bozuklukları olarak belirlenmiş. Kadınlar açısından bir başka sorun ise partner bulma güçlüğü. Çünkü bir erkeğin ortalama yaşam süresi bir kadına göre 7-8 yaş kısa ve bu yüzden yaşlı kadınlar için başlıca sorun bir eş bulamamak.
Araştırmadan ortaya çıkan önemli sonuçlardan biri de 40 yaş ve üstündeki kişilerin cinselliğin yaşamlarında önemli bir yer tuttuğunu söylemesi. Erkeklerin yüzde 49.8'i, kadınların ise yüzde 30.8'i cinselliğe büyük önem veriyor. Türk erkeklerinde ise cinselliğin önemi çok daha fazla. Erkeklerimizin yüzde 70.5'i cinselliğin çok önemli olduğunu söylerken kadınlarımız yine dünya ortalamasının altında kalıyor; kadınların sadece yüzde 29.5'i cinselliği önemsiyor.
Araştırmada kişilere, ne sıklıkla cinselliği düşündükleri de sorulmuş. Erkeklerin yüzde 43.2'si haftada bir ya da birkaç kez cinselliği düşünürken ayda bir ya da birkaç kez düşünenlerin oranı ise yüzde 17.1. Kadınların yüzde 45.1'i cinselliği hiç düşünmüyor. Haftada bir veya birkaç kez düşünenler yüzde 20.2, ayda bir veya birkaç kez düşünenlerin oranı ise yüzde 18.5.
ÖN SEVİŞMEYE ÖNEM VERİYORLAR Cinsel ilişkiye girme sıklığına gelince; erkeklerin yüzde 43'ü, kadınların ise yüzde 45.4'ü ayda 1 ile 4 kez cinsel ilişkiye girdiklerini söylüyor. Türk erkeklerinde 1 ile 4 kez cinsel ilişkiye girenlerin oranı yüzde 40.8, Türk kadınlarında ise bu oran yüzde 61. Ayda 9 kereden fazla ilişkiye girenlerin oranı dünya ölçeğinde bakıldığında erkeklerde yüzde 21.6, kadınlarda yüzde 17.1. Ayda 9 kereden fazla cinsel ilişki yaşayan Türk erkeklerini oranı ise yüzde 32.1.
Kadınlarımızın oranı cinsel ilişkisi sayısı arttıkça düşüyor, yüzde 13.2. Araştırma kadın ve erkeklerin yüzde 84'ünün cinsel birleşmeden önce ön sevişme evresi yaşadıklarını gösteriyor. Erkeklerin yüzde 84'ü, kadınların ise yüzde 67'si ön sevişmenin kendileri için önemli olduğunu düşünüyor. Peki ön sevişme ne kadar sürüyor? 5 ile 15 dakika arasında ön sevişme süresi yaşayan erkeklerin oranı yüzde 47, kadınların oranı ise yüzde 56.1 olarak belirlendi. 15 ile 30 dakika arasında önsevişme yaşayan erkeklerin oranı yüzde 28.5, kadınların oranı ise yüzde 15.6. Katılımcıların geneli, bugünkü cinsel yaşamlarının hayatlarının geri kalan kısmında da devam etmesini istiyor.
Erkeklerin yüzde 79.8'si, kadınların 68.9'u bugünkü cinsel yaşamlarından memnunlar. Türk erkeklerinin memnuniyeti yüzde 89.8, ancak Türk kadınlarında memnuniyet sadece yüzde 57.9 Şimdi de yaşanan cinsel sorunlara bir göz atalım. Erkeklerin yüzde 8'i, kadınların yüzde 28'i cinsel ilişki isteğini kaybetmiş. Erkeklerin yüzde 8'i, kadınların yüzde 29'u cinsel ilişkiden zevk almıyor. Erkeklerin yüzde 8'i, kadınların yüzde 19'u cinsel doyuma ulaşamıyor. Erkeklerin yüzde 17'si, kadınların ise yüzde 11'i çok erken cinsel doyuma ulaşıyor.
Araştırma, sorunlara çare bulma konusunda insanların üzerlerine düşeni yapmadığını gösteriyor. Sorunlarını partnerleriyle konuşanların oranı sadece yüzde 24.9. Doktorlara gidenler ise yüzde 12.4. Son olarak araştırmaya katılanların yaşlanma ve cinsellik konusunda düşüncelerini öğrenelim. Türkiye ve dünyadaki erkek ve kadınlar, cinselliğe olan ilginin kadınlarda 50'li yaşlarda, erkeklerde ise 60'lı yaşlarda azaldığını düşünüyor. Türk kadınları, yaşı ilerlemiş kişilerin cinsel istek duymayacağını ve cinsel ilişkiye girmeyeceğini düşünüyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|