|
|
|
|
Amerika'da bir Türk hakem
Eğitim için gittiği Amerika'da futbol hakemliğine başlayan Mümtaz Çimen'in hayali uluslararası bir maçı yönetmek
Oda Amerika'da yaşayan binlerce Türk gencinden biri. Diğerlerinden farkı yabancıların girmesi çok da kolay olmayan bir alanda boy göstermesi. 25 yaşında olan ve şu an Highly Filled Materials Institute'de araştırma görevlisi olarak çalışan Mümtaz Çimen, New York ve New Jersey'de profesyonel, yarı-profesyonel ve amatör futbol maçlarında hakem olarak görev alıyor. Hakemliğe 1996 yılında Nebraska Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde okurken başlamış.
O yıllarda seyrettiği futbol maçlarında hakemlerin yabancı oyunculara yanlı davrandığını görmesi bu kararı almasına sebep olmuş. 2001 yılında Türkiye'ye dönerek İstanbul'da il hakemliği yapan Çimen, kısa süre sonra New York'a geri dönmüş. Çimen her iki ülkede yaşadığı tecrübelerin Türk ve Amerikan futbolcuları ile seyircileri arasındaki farkı daha iyi görmesini sağladığını dile getiriyor. "Türkiye'deki bütün maçlarda çok fazla gerilim oluyor.
Zaten bütün maçlarda polis ekibi bekliyor. Amerika'da ise genellikle oyun spor ve eğlence dışına çıkmaz. Örneğin Türkiye'de çok fazla küfür ediliyor. Amerika'da oyuncular ve seyirciler tarafından küfür işitmek neredeyse imkansız. En fazla 'Biraz daha hızlı, koşmuyorsun, bilmiyorsun, nasıl görmezsin, uydurma, kör müsün?' gibi sözler işitmek mümkün.
İLGİ ARTIYOR Mümtaz Çimen Amerika'da futbola gösterilen ilginin Türkiye'deki kadar olmadığını kabul ediyor. Çünkü ona göre futbol Amerika'da çoğunlukla yarı profesyonel olarak oynanıyor. Yine de ilginin gün geçtikçe arttığını ve özellikle Amerikan Kız Takımı'nın başarısının ilgiyle izlendiğini belirtiyor. Amerika'da hakemlik yapmak için her yıl iki kez yazılı ve fiziki sınava girmek gerekiyor. Kazanç ise maç başına yan hakemlikten 30-45 dolar, orta hakemlikten de 50- 80 dolar civarında.
Türkiye'de de rakamlar hemen hemen aynı. Çimen tüm bu şartlarda hakemlikten aldığı doyumu şöyle açıklıyor: "Yüksek kimya mühendisiyim ve hakemlik benim için bir hobi. Spor yapmaktan çok hoşlanıyorum. Genelde pazar günleri yapılan maçlarda hem spor yapmış oluyorum, hem de herkes bana 'Sir' diye hitap ediyor. Bütün maçın sorumluluğu ve yönetimi benim elimde oluyor, bir de üstüne para alıyorum. Başka ne isteyebilirim ki!"
DAYININ YERİ FUTBOL KULÜBÜ En büyük hedefinin uluslararası bir maç yönetmek olduğunu dile getiren genç hakem, bir ülkede yabancı hakem olmanın avantajlarına da dikkat çekiyor, İngilizce, Fransızca ve Türkçe konuştuğu için bunun oyuncularda sempati uyandırdığını söylüyor. Bu nedenle başından ilginç olaylar da geçmiş.
Örneğin geçen yıl New York'taki bir maçta yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Genelde maçlar bize posta ile bildiriliyor. Gelen raporda DYFC diye daha önce hiç duymadığım bir takımın maçını yöneteceğim yazıyordu. Sahaya gittiğimde bu takımın oyuncularının Galatasaray formaları olduğunu gördüm. Sonra takım listesine baktığımda hep Türk isimleri vardı. Maç boyunca Türk olduğumu onlara söylemedim ve böylece tarafsızlığımı test etme imkanı buldum. Sonuçta maç Türk takımın 5-0 üstünlüğü ile bitti ama bir oyuncuları da kırmızı kart gördü. Maç sonunda Türkçe konuştuğumu duyduklarında herkes şaşırdı. Sonradan öğrendim ki, DYFC Dayının Yeri Futbol Kulübü demekmiş. Hatta bu isimde bir lokantaları da varmış."
Ece Koçal
|
|
|
|
|
|
|
|
|