| |
|
|
Paranın suçu yok
Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. İbrahim Armağan, 1979, 1997 ve 2002 yıllarında 5000'e yakın üniversite öğrencisi üzerinde bir anket yapmış... Soru: "Mutluluk için en çok neyi ön planda tutarsınız?" 1979 yılında verilen cevaplar şöyle: Yüzde 21 ile "sevgi" birinci... Yüzde 18.20 ile "özgürlük" ikinci... Yüzde 17.83 ile "meslek-iş" üçüncü... Yüzde 17.17 ile "eğitim" dördüncü sırada... Yüzde 7.28 ile "aile" beşinci sırada... Aynı anket, 18 yıl sonra 1997 yılında yapıldığında gençler: Yüzde 20.67 ile "para ve zenginlik" birinci sıraya oturuyor. Yüzde 19.53 ile "sevgi" ikinci sıraya düşüyor. Yüzde 17.97 ile "meslek ve iş" üçüncü sırada yer alıyor. 2002 yılında da bu sıralama değişmiyor. Basında bu değişim, "gençliğin yozlaşması" gibi algılandı. Ki bu yanlış bir yaklaşımdır. Gençliğin, sevgiye, işe ve mesleğe önem vermeye devam ederken "parayı" da önemsemesi sağlıklı bir yaklaşımdır. "Para", bu topraklarda yüzyıllarca ayıplandı! Namusuyla para kazanmak, bir hüner ve gurur kaynağı olabileceği halde... Gençliğin bunu anlamış olması ve parayı arzulaması sevindiricidir. Bütün mesele, "Para"nın hangi yöntem ve değer yargıları ile ne gibi yaratıcılıklarla kazanılacağında düğümleniyor. Yoksa, aynı "sevgi" bağını yakalayabilmiş iki çiftten, "parası olan" tarafın, mutluluğu daha kolay sürdürebileceği tartışılmaz bile... Genç kuşakların "para"nın sırrını anlayabilmiş olmaları iyiye işaret ediyor. Yeter ki, parayı elde ederken moral değerleri kaybetmeleyim. Parayı kirleten insandır.
|