| |
Dedikodu gerçek oldu
Beşiktaş'ın hükmen mağlup olması sadece futbol kuralları içinde tartışılacak, değerlendirilecek, sonuca varılacak bir olay değildir.. Olayı, 'Zago'ya verilen ilk sarı kart doğru mu değil mi, A .Yıldırım'a kırmızı kart çıkmalı mıydı, İbrahim kasıtlı mıydı' tartışmasına çekersek büyük manzarayı kaçırırız..
Büyük manzara; bir aydır sürdürülen dedikoduların belki de büyük bir tesadüf sonucu ikinci yarının ilk maçında gerçeğe dönüşmesidir.. Hakem haklı, haksız ayrı bir tartışma.. Belki bütün kararları doğrudur.. Belki de gösterdiği tüm kartlar kasıtlıdır.. Bunu tartışmak futbol adamlarının işi.. Üzerinde durmak istediğim dedikodunun gerçek olması.. Böyle algılanması..
Dedikodu şuydu: Beşiktaş daha ilk yarıda arayı açınca 'ligin tadı kaçtı' söylemi yüksek sesle dillendirilmeye başladı..
Koskoca bir sektör.. Tadsız tutsuz, ilginin giderek azaldığı bir sezon geçirebilir mi?
Hayır..
O zaman lig eski neşesine hızla kavuşmalı, kavuşturulmalıydı..
Peki ama nasıl?
Bu ancak Beşiktaş'ın puan kaybetmesiyle mümkün olabilirdi.. Beşiktaş üst üste iki veya üç yenilgi alırsa beraberinde çekişme ve rekabeti de geri getirirdi..
Ama ortada çözülmesi gereken bir sorun vardı.. Garantili oynayan, risk almayan Beşiktaş'ın bu duruma düşmesini beklemek biraz hayalcilik olacaktı..
Beklemeye kimsenin vakti yoktu..
Lig bir an önce neşesini bulmalıydı.. Dedikodu fırtınası bu düşünceler çerçevesinde esmeye başladı.. Devreye hakemler girecek.. İki, hatta üç kırmızı kartla Beşiktaş'ın hem yenilmesi hem de psikolojik olarak yıkıma uğraması sağlanacaktı..
Yani Beşiktaş durdurulacaktı..
Bu söylediklerim kulaktan kulağa yayılan bir dedikoduydu.. Gerçekle ilgisi yoktu.. Olmadığına da inanıyorum.. Çünkü mücadele yeşil sahalarda yapıldığı sürece bu oyunun adına 'futbol' diyebiliriz..
Kötü olan, ligi şaibeli kılan bu dedikodunun gerçek bir senaryoymuş gibi algılanması, kabul edilmesi oldu..
Federasyon da hakemler de yara aldı..
Peki Beşiktaş yönetiminin hiç mi suçu yok?
Olmaz mı?
Beşiktaş yönetimi de, futbolcular da, Lucescu da sadece bu dedikoduları dinlemekle yetinmişler.. Futbolcularını ikinci yarıya psikolojik olarak hazırlamamışlar..
Sekiz puan önde olmanın rahatlığı sekiz puan önde olmanın stresine dönüşmüş..
Beşiktaş ilk kırmızı kartta çözüldü..
Dedikodu, onları o kadar çok etkilemiş ki o an düğmeye basıldığını zannettiler.. Zago'ya gösterilen kırmızı kartla senaryonun uygulamaya konulduğuna inandılar.. Rakiplerini futbol olarak yenemeyeceklerini baştan kabul ettikleri için de hakemle bilek güreşine girdiler..
Beyinlerini kemiren dedikodunun gerçeğe dönüşmesi için zemin hazırladılar..
Hataları buydu..
İlk kırmızı kartı senaryonun startı olarak değil de normal bir kart olarak kabul etselerdi, böyle olmasa bile böyle kabul etselerdi biz bu satırları hiçbir zaman yazmazdık..
Bilemiyorum.. Ligin tadı geldi mi yoksa büsbütün kaçtı mı?
Bunu zaman gösterecek..
|