| |
Nutuk atma dönemi bitti..
BEYLİK söz oldu.. Siyaset anlayışı değişti.. 3 Kasım'da seçmen eski siyaset anlayışını sildi, yeni bir sayfa açtı.. Doğru mu? Doğru.. Havanda su dövme siyaseti bitti..
Eften püften konularla polemik yaratma, güzel sözcüklerle gol atma anlayışı geride kaldı.. İktidar için de muhalefet için de geride kaldı.. Peki ne yapacaklar? Toplumun önüne somut projeler koyacaklar.. İktidardan başlayalım.. Diğer konuları bir kenara bırakalım.. İktidarın övündüğü ekonomiyi alalım..
Göstergeler herkesi memnun ediyor ama işsizlik azalmıyor.. Çünkü özel sektör yatırım yapmıyor, yabancı sermaye gelmiyor.. Peki iktidar ne yapmalı? Özel sektörü yatırıma ikna etmeli.. 'Gizli bir gündemi olmadığına' inandırmalı.. En küçük bir kuşkuyu bile ortadan kaldırmalı.. Kalıcı olduğunu göstermeli.. Bunun için de şeffaf bir politika izlemesi gerekiyor..
İçinin dışının bir olduğunu göstermesi gerekiyor.. İşte yeni siyaset anlayışı diye üzerine basa basa söylenen bu.. Özel sektör yüzde yüz güven duymadan yatırıma başlamaz.. Yabancı sermaye gelmez.. Yabancı sermayenin gelmesi için zırt pırt yasa değiştirmemek, adaleti hızlandırıcı reformlar yapmak, güven ortamı oluşturmak lazım.. Başka türlü istihdam yaratamayız..
Geçelim eğitime.. İki rakam eğitimdeki faciayı gözler önüne seriyor.. İşsizlik oranı yüzde 9.4 değil mi? Peki üniversite mezunları arasında kaç? Yüzde 24.5.. Yani üniversiteyi bitiren her dört kişiden biri işsiz.. Biz bu gençleri işsiz kalsınlar diye mi okutuyoruz? İnsanları kandırmayı bırakalım.. Eğitime ciddi bir neşter atalım.. İşte yeni siyaset anlayışı iktidara da muhalefete de proje üretmeyi, bunu toplumla paylaşmayı, destek aramayı zorunlu kılıyor.. İnsanlar artık bunu tartışmak istiyor.. Kangrene dönüşen bu konulara çözüm bulunmasını istiyor..
Gençler niye okuduklarını, neden okuduklarını, okuyunca ne olacaklarını bilmek istiyor.. Ya sağlık? Çevrenizde 'Hastaneye gittim, çok memnun kaldım. Çok iyi baktılar' diyen bir kişi var mı? Daha da vahimi.. Hasta memnun değil, doktor memnun değil, sağlık personeli memnun değil.. Böyle bir sistem olabilir mi? Hizmet veren de alan da şikâyetçi.. Büyük kentlerin başında yeni bir problem var: Güvenlik.. Hırsızlık arttı, kapkaç inanılmaz boyutta, tinerci terörü insanları gece sokağa çıkarmıyor.. Siyasal partilerin bu toplumsal olayla ilgilenmesi gerekmiyor mu? 'Türkiye büyük kriz atlattı..
İşsizlik tavana vurdu.. Böyle ortamlarda suç çeteleri oluşur' diye konuyu polise havale edebilir miyiz? Hayır.. Çünkü herkes sorunun polisiye önlemlerle çözülmeyeceğini biliyor.. O zaman iş siyasal partilere düşüyor.. Bu soruna el atan, toplumla paylaşan, fikir üretip tartışmaya açan var mı? İşte yeni siyaset anlayışı partilerden bu yaklaşımı talep ediyor.. Sadece iktidar değil, muhalefet de çalışacak.. Toplumu, bu sorunları çözebileceğine inandıracak.. Alternatif olduğunu gösterecek.. Seçimden seçime meydanlara çıkıp nutuk atma devri 3 Kasım'da bitti..
|