| |
|
|
İki insan, iki ayrı dünya...
VİZONTELE TUUBA İki kadın yazarımız, Tercüman'dan Nazlı Ilıcak ve Radikal'den Nur Çintay A., "Vizontele Tuuba"nın galasına gitmişler. İkisi aynı gece, aynı ortamda bulunan Ilıcak ve Çintay A., çarpıcı bir farklılıkla, başka şeylere takılmışlar. Nazlı Ilıcak, 12 Eylül 1980 öncesinde, "İyi"lerin elinde "Cumhuriyet", "Kötü" lerin elinde ise "Tercüman" gazetesinin görülmesine takılmış.
"Vizontele Tuuba"nın sunduğu 12 Eylül öncesi kasabada, kötüler jurnalcilik yapıyor, kütüphane bastırıyor. "İyiler" ise 12 Eylül sonrasında tutuklanıp, bir yerlere gönderiliyor. O dönemi yaşayanlar hatırlar. 12 Eylül döneminde, askeri yönetim tarafından en fazla kapatılan gazeteydi Tercüman. Sonuçta, "Yılmaz Erdoğan'ın 27 Mayıs ve 28 Şubat hakkındaki düşüncelerini de merak ediyorum" diyor.
Gelelim, Nur Çintay A.'nın takıldıklarına... O, filme değil, galaya gelen izleyicilere takılmış. Filmi beğenmiş mi anlamadım ama sevmiş. O gala gecesine gelen davetlilerin, ille de VİP'lerin oturtulduğu ön koltuklara geçme telaşına takılmış Çintay A. Sormuş:
- Film denilen şey hangi mesafeden rahat izlenir? Siz normal şartlarda gidip, sinemanın en önündeki koltuğu mu alırsınız? Anlıyoruz ki, bazı "Boyalı Kuş" burjuvalarımız, perdeyi kucaklarına alarak izlemişler filmi o gece.
Neticede, iki yazarın da, Yılmaz Erdoğan'ın "Vizontele Tuuba" sından hoşlandıkları anlaşılıyor. Ama, dikkatlerini kilitledikleri konular nasıl farklı değil mi? Bundan ne çıkar? İnsanları tek tip, tek düşünceli görmekten kaçınalım. Aynı olaya bakan yedi kişinin yedi farklı şeyi gördüğünü fark etmek için, insanın ille de Kurosawa olması gerekmez. Aynı konudaki yorumları okuyun, siz de görürsünüz.
|