| |
|
|
Futbol kulüpleri için yazı yazmak ne zormuş!
Tövbe... Bir daha sporla, futbolla, futbol kulüpleri ile ilgili yazı yazmaya tövbe... Sabah yazıişleri, üç büyük kulüp hakkında, spor yazarı olmayanların yorum yapmasını kararlaştırmış. Ergun Babahan da, bana Galatasaray'ın düştüğünü tebliğ etti. Bu tebligat, bir ay önce yapılmıştı. O günden başlayarak, gazetelerin spor sayfalarını, başka bir özenle okudum. Televizyonlardaki futbol tartışmalarını, notlar alarak dinledim. Sonra, tanıdığım damardan Galatasaraylılarla derin sohbetler yaptım. Ve, Sabah'ın 2'nci sayfasında belki okuduğunuz iki yazıyı yazdım. Yazmaz olaydım! 40 yılı aşkın süredir siyaset, ekonomi, tarih gibi konularda sürekli yazıyorum. Meğer futbol ve kulüp meseleleri, bunların hepsinden hassas, ağırlıklı ve can alıcı konularmış. Galatasaray hakkındaki gözlemlerimi eleştirenler, öfkelenenler, kutlayanlar şaşılacak kadar fazlaydı. Bu arada, bazı tepkiler beni üzdü de.. Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın aradı ve yazılarımın kendi yönetimini hedef aldığını söyledi. Galatasaray'a ait bazı rakamlar verip, kulübün mali yapısının zorluklarını anlattı. Anladığım kadarı ile, Türkiye'den önce Galatasaray'ın IMF ile bir stand-by anlaşması yapması, daha doğru olurmuş. Neyse... Sayın Canaydın ile ileri bir tarihte buluşup, rakamları ve durumu daha derinine incelemek üzere sözleştik. Ancak bütün bu tepkiler, benim gözlemlerimi doğru çıkardı. Futbol ve futbola bağımlı kulüpçülük, siyasetten daha öteye ağırlık taşıyan bir uğraş olmuş. Zaten biliyoruz. Galatasaraylılık veya Fenerlilik ya da Beşiktaşlılık, partiler-üstü olgular. Her kulübün yönetimine geçmek konusunda, çok ciddi mücadeleler, hizipleşmeler yaşanıyor. Bana göre, bir kulübün yönetimine heves etmek, mazoşistçe bir tutku. Bir kulübün başkanı olunca, kaderinizi yaşları 16-25 arasındaki 11 delikanlıya teslim ediyorsunuz. Onlar başarılı olup maç kazanınca, herkes sizi övüyor. Toplum sizi seviyor. Bu delikanlılar kötü oynayınca da, başta spor medyası ve taraftarlar, sizden nefret ediyor. Küfür bile yiyorsunuz. Bu kadar eziyetin karşılığında da, her zaman problemli olan kulüp maliyesinin sorunları altında bunalıyorsunuz. Bu arada her Türk de, bir futbol uzmanı. Spor yazarı ve habercisi meslektaşlarımı kutluyorum. Böylesine hassas ve tehlikeli bir alanda, hiç korkmadan kalem koşturuyorlar. Benden paso!
|