* Market markalarının kalitesini nasıl sağlıyorsunuz? Ürünlerin üzerinde marka yokmuş gibi duruyor ama var aslında. Kendi markanızı koyuyorsunuz. Daha büyük bir sorumluluk altına giriyorsunuz. Ürünlerin formülünden tutun da denetimine kadar birçok aşaması var. Bizimle çalışmak isteyip şartları uymayan bir sürü firma var mesela. Bunun dışında birçok bilindik marka ile çalışıyoruz. Ürünlerin formülünü İspanya'dan getiriyoruz. Yurtdışı kökenli bir zincir olduğumuz için diğer ülkelerdeki market markalarıyla eşdeğer olmamız lazım. Eğer İspanya'da olmayan bir ürün varsa - yoğurt gibi- o zaman da pazardaki 5 lider markayı baz alıyoruz. Bizim o ürüne kod vermemiz için fiyat ve kalitesinin onaylanması lazım.
* Üreticilerle nasıl anlaşmalar imzalanıyor? Üretici, ürünü belli hızda, belli kalitede ve belli bir süre vermeyi taahhüt ediyor. Aksi taktirde ceza almayı kabul ediyor. Çünkü stok durumunu ayarlayamazsa siz ürünsüz kalırsınız. Servisiniz aksar, müşteri karşısında zor duruma düşersiniz.
KEŞKE FONLAR OLMASA * Cezalar nedir? 60-70 milyondan 3-5 milyara kadar değişen ceza oranları var. Ve biz bu cezaları kesiyoruz. Yoksa sürekliliği sağlayamayız. Tabii üretici siparişinizi alırken kim olduğunuz, ne kadarlık alışveriş yaptığınız da çok önemli.
* Bu tempoyu tutturmak için eğitim politikanız nedir? Malın alınmasından lojistiğine, depolanmasına ve rafa konmasına kadar her aşama bizim için çok önemli. Burada aksaklık olmaması için büyük paralar harcıyoruz. Yaklaşık bin çalışanımız var. Her giren elaman branşına göre eğitimden geçiyor. Bir model marketimiz var. Market çalışanları burada 15 gün eğitime tabi tutuluyor. Merkez ofis çalışanlarından şef, müdür ve üstü herkes İspanya'ya eğitime gidiyor. Örneğin İspanya'da yeni bir program çıktı. Eksilen ürünü kasa kendisi sipariş veriyor. Şimdi bu sistemi bilmeyen eleman çalıştırınca stok sorunu yaşarsın. Bu nedenle eğitim şart.
* Türkiye'deki Diasa'lar Avrupa'dakilerden ne kadar ucuz? Şunu söyleyebilirim. Kotalar, gümrük vergileri olmasa birçok mal Türkiye'den gider. Örneğin geçtiğimiz günlerde İspanya merkez, makarnayı Türkiye'den almak istedi. Fiyatlar da gayet iyiydi. Ancak AB'nin makarna kotası var. Bir de fonlar eklenince bizim makarnalar cazip olmaktan çıktı. AB'ye tam üye olduğumuzda Türkiye çok önemli bir tedarik merkezi olacak. Bizim 600 market markamız var. Yüzde 99'unu Türkiye'de ürettiriyoruz. Diğer ülkelerde böyle bir şey yok. Onlar en ucuz hangi ülkedeyse oradan alıyor.
* Dia Türkiye'de nasıl büyüyecek? Türkiye'de daha önce denenen, ancak markette başarılı olmayan franchise sistemi üzerinde çalışıyoruz. Bu konuda ciddi başarıları olan Yunanistan'ı inceledik. Bence tek taraflı düşünüldüğü için sonuç olumsuz olmuş. Franchise'da unutmamanız gereken en önemli unsur şu: Yalnız değilsiniz. Kâr etmek zorunda olan birisi daha var.