Ucuzluk marketi Dia, en iyi ciroyu zengin muhitte yapıyor
Diasa Genel Müdürü Ömer Egesel, "Ucuzluk marketiyiz ama sanılanın aksine en iyi performansı geliri yüksek yerlerde yapıyoruz. Bazı bölgelerde marketin şıklığını görüp pahalı zannedenler çok oldu" diyor.
LEYLA ŞEN KRİZLERLE birlikte kaliteli ama ucuz ürünler hayatımızda daha fazla yer almaya başladı. Ucuzluk marketleri de (discount market) daha önce kapısının önünden geçmeyen kesimler için bile birdenbire popüler oldu. Beş yıldır Türkiye'de ucuzluk marketi olarak faaliyet gösteren Diasa'nın Genel Müdürü Ömer Egesel, krizden sonra oldukça şaşırtıcı bilançolarla karşılaştıklarını söylüyor. En iyi ciroları, gelir seviyesi yüksek yerlerdeki marketlerde yaptıklarını belirten Egesel, bunun nedenini de şöyle açıklıyor: "Krizde ucuzluk marketlerine yönelim arttı. Kalitenin iyi olduğunu gören de geri dönmedi. Biz krizden önce de sonra da aynı kalitede ürün verdiğimiz için müşteri portföyümüz genişledi." Egesel, market markalarında kalitenin nasıl tutturulduğuna ilişkin sorumuza ise şu şaşırtan yanıtı verdi: "Birçok ürünün formülü İspanya'dan geliyor." Ömer Egesel'le en ucuz olma iddiası ile yola çıkan Dia'nın hedeflerini, ucuz olmanın püf noktalarını ve büyük naylon poşetleri neden parayla sattıklarını konuştuk.
YÜZDE 5 DAHA UCUZUZ * Türkiye'de en ucuz olma iddiası ile iş yapmak zor değil mi? Tabii ki zor. Haftada iki kez, en yakın rakiplerin fiyatlarını alıyoruz. Lokal marketlere de haftada bir gidiyoruz. Ayrıca günlük promosyonel ürünleri de es geçmiyoruz. Bizim hesabımıza göre, en yakın rakibimizle aramızda yüzde 5'lik bir fiyat farkı var. Merkezde, 100 kişinin üzerinde bir ekip sadece bunun için çalışıyor. En ucuz olmak istiyorsanız operasyonun her adımında çok dikkatli olmalısınız. Örneğin sebze-meyve bölümümüz fiyat ve kalite açısından çok iyi bir noktada. Halden almak yerine yerinden almayı tercih ediyoruz. Bu da fiyatı önemli ölçüde düşürüyor.
* Ucuzluk marketi deyince, akla gelir seviyesi düşük yerler geliyor... Tam tersine. Kadınlar artık olaylara çok çabuk reaksiyon veriyor. Ve iyi bir şey sunarsanız bunu mutlaka benimsiyorlar. Bizim gelir seviyesi yüksek olan yerlerde performansımız daha iyi. Çünkü günlük ihtiyaçların karşılanmasına yönelik temel ürünleri satıyoruz. Örneğin krizle birlikte market markalarına yönelim artmıştı. Bu yavaş yavaş eski seviyesine çekiliyor. Ama bizde azalım olmadı. Bizden alışveriş yapanlar ürünlerimizi denedi ve beğendi. Onlar şimdi devam ediyor. Gelir seviyesi daha düşük olan yerlerde insanlar Diasa'lara girmeye korkuyordu. Çünkü dışarıdan bakıldığında ucuzluk marketi gibi durmuyordu.
* Pazarın durumu nedir? Perakende pazarının yüzde 65'i organize olamamış geleneksel dükkanlarda. Geriye kalan yüzde 35'lik bölümün yüzde 11'ine yakınını da bizim gibi ucuzluk marketleri paylaşıyor. Burada Diasa'nın payı yüzde 2 civarında. Şu anda 183 marketimiz var. Aralık ayında Bursa'da bir market açtık. Şimdi Tekirdağ gündemde. Hedefimiz her yıl 50 yeni market açarak istikrarlı bir büyüme sağlamak.
* Büyük poşetleri neden parayla satıyorsunuz? Tek nedeni var. Naylon poşetler çevre kirliliği yapıyor. Bu uygulama Dia'ların bulunduğu bütün ülkelerde aynı. Hatta Dia Türkiye'ye gelirken de bu husus çok tartışıldı. Ancak değiştirilmedi.