| |
|
|
Mehmet Barlas TV'de neden daha iyi olmuyor?
MEHMET Barlas'ı yakından tanıyanlar bilir. Engin kültürü, kıpır kıpır konuşma üslubu, hemen her konuda "kemikli" diyeceğimiz fikri vardır. Onunla sohbet kurduğunuzda noktalar ve suskunluklar tedavülden kalkar, muhabbet daldan dala uçuşan kelebekler gibi hoş, güzel ve devingen olur. Lakin bu pozitif bu ele avuca sığmaz tarz ekrana bir türlü böyle yansımıyor.
Türkiye'nin Larry King'i Geçen gün epey uzun konuştuk bu konuyu Mehmet Abiyle. Meslek büyüğü olarak üzerimde epey hakkı vardır Barlas'ın. On yıllar içinde, çok önemli anlarımda, desteği ve dostluğunu esirgememiştir. Bu nedenle ben de ona, koşulsuz destekler vermek istediğimi söyledim rahatlıkla. Dedim ki: "Abi senin Türkiye'nin Larry King'i olman gerekir. Çok önemli konukları karşına alıp son derece hoş, eğlentili, bir o kadar da bilgilendirici ve şaşırtıcı sohbetler kurman lazım gelir. Öyle şeyler konuşursun ki; memleket gündemi belirlenir o hafta."
Televizyonculuk takım işi Ama televizyon programlarının bir takım işi olduğunu; yönetmenden kamera asistanına kadar herkesin "olayın ne olduğunu" tam olarak kavraması ve sinerji yaratması da şarttır. Mehmet Abi'nin geçen günkü yazısında "pek beğenirdim" dediği Reha Muhtar'ın ekibi nasıl bir takımdı? Ekranda zaman zaman cüceler, devler, hilkat garibeleri de görünse de, 'mutfakta' nasıl pırıltılı beyinler vardı, bir bir incelenmesi gerekir...
|