|
|
Federasyonlarda neler oluyor?
Federasyonlarda garip şeyler oluyor. Gün ve hafta geçmiyor ki, sansasyonel bir işlem olmasın. Gün geçmiyor ki, federasyonlarla ilgili garip demeçler verilmesin. Olay, gaf, çam devirmek, pot kırmak ard arda..! Gerekçeler havadan ve sudan! Ünlü spor otorite ve yorumcularının ikazlarına kulak asmak veya bilgi, tecrübe nasihata uymak da, söz konusu değil. İnatla, yanlışta ısrar etmeyi "bilinçsiz bir acemi tavırdan" başka hangi cümleyle ifade edebilirsiniz? Tekvando Federasyon Başkanı görevden alınıyor. Olimpiyat Şampiyonluğu beklenilen atletimiz Elvan'ın hocası Ertan Hatipoğlu'na müsabaka öncesi 10 ay ceza veriliyor. Judo Federasyonu Başkanı görevden alınıyor. Güreş federasyonu başkanı 16.12.2003 tarihli haberlerle spor kamuoyunda prestij kaybediyor. Güreş Milli Takımı'nın hocası değiştirilerek, Komandor Macidov göreve getiriliyor. Güreş federasyonu yönetiminin istifası, gazetelerde haberleşiyor. Tüm bu olaylarla ilgili, özellikle "Atletizm" konusundaki, bazı eleştiriler Hıncal Uluç' un köşesinde "net hatalar" olarak oldukça geniş yer alıyor. Ancak, dün atletizmle ilgili bu hatalar, bugün güreşle devam ettiriliyor. Güreş'in başına getirilen "Macidov" ünlü ve önemli dereceler almış, eski şampiyon bir güreşçidir. Aslen Azeri olan, Macidov, önce Belarus- Kazakistan ve Yunanistan takımlarını çalıştırmıştır. Bu ülke ve takımlarda Macidov'un hiçbir başarısı yoktur. Eğer başarılı bir hoca olsaydı, "2004'te Yunanistan'da yapılacak olimpiyatlara 8 ay kala" Yunanlılar, Macidov'un bize gelmesine göz yumar mıydı? 1997'de, 35 yıl aradan sonra, Wroclaw'da, 5 dünya şampiyonu çıkararak, dünya 2.si olan takımı çalıştıranlar, ne çabuk yok sayılmaktadır. Bu işin hem teorisini, hem de pratiğini yaşayan hocalarımız, Salih Bora ve Doç.Dr. Halit Koç ne çabuk unutulmuştur..! Macidov'un yapabileceği tek şey, emektar Hazma ve Şeref'in şampiyonluğu için, dua edip, onları motive etmek olacaktır. Şimdi, "Güreş camiası, dere geçerken, at değiştirmenin mantığını anlatacak bir yetkili aramaktadır." Ayrıca tüm otoritelerin tavsiye ve önerilerin rağmen, "benden sonra tufan" mantığının Türk sporunda barış yerine, savaş sürecini başlatılacağını ve hızlandıracağını unutmamak lazımdır.
|